Spotify'a karşı Emine Erdoğan haklı
Temmuz başından beri müzik platformu Spotify ile Ankara arasında bir kriz yaşanıyor.
İşaret fişeği, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu'dan gelmişti. Bazı şarkı listelerinde peygamberimiz Hz. Muhammed ve Cumhurbaşkanı'nın eşi Emine Erdoğan'la ilgili aşağılayıcı başlıklar kullanıldığını, uyarılarına rağmen kaldırılmadığını, adli süreç başlatacaklarını duyurmuştu.
Algoritmasının argo parçaları öne çıkardığı, sanatçılar arasında ayrımcılık ve haksız rekabete yol açtığı gibi eleştiriler de sıralanıyor.
Rekabet Kurulu, Spotify'a jet hızıyla inceleme başlatmıştı.
İsveç merkezli Spotify ise özgürlükçülük adına içeriklere karışamayacağını savunuyor.
Spotify Türkiye'nin bir açıklamasını gördüm. Rekabet Kurulu'yla işbirliğine açıklar, yasalarla uyumlu çalıştıklarını ve sanatçı haklarını kolladıklarını söylüyorlar. Fakat İngiliz medyasına konuşan şirket merkezi, gerekirse Türkiye'den çekilmeyi tartıştıklarını da bilmemizi istiyor.
İnceldiği yerden kopar mı Ben bir orta yol bulunmasından yanayım.
Bir defa kimin adına uydurursanız uydurun, başkaları adına playlistler hazırlamak etik değil. Herkes, bir başkasını hedef alan saldırgan içerikler üretebilir.
Ayrıca "mağarada dinlediği şarkılar", "sarayda şöyle yaparken dinlediği şarkılar" gibi playlistlerin saldırı ve aşağılama kastı taşıdığı, provokatif olduğu da açık.
Hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasına izin vermemek, özgürlüklere müdahale değildir.
Online platformların, ihlallere karşı başkalarının hak ve özgürlüğünü korumak gibi bir sorumluluğu yok mu
Bakanlığın Emine Erdoğan talebine hak veriyorum. Spotify, böyle saldırgan içerikleri pekâlâ, hem de ikiletmeden düzeltebilir. Ayak diremesi manasız.
Madem Spotify haklara saygılı, mahkemeye bırakmadan haklı talepleri karşılayarak çözmek mümkün.
Böylece yargının devreye girmesinden, içerik ya da platforma engelleme kararı veyahut Türkiye'den çekilme gibi sevimsiz noktalara varmasından kaçınmış oluruz. Umarım bu yol zorlanmaz.
Spotify dinleme listeleriyle ilgili benim de katıldığım bir rahatsızlık daha var. Son yıllarda arabesk rap, denen kaba saba bir tarzın istilası altında listeler. Sığ, dejenere, kırık dökük, derdini anlatmaktan aciz, şiddet çağrışımlarıyla dolu, çete marşı gibi sözler öne çıkıyor. Yoksa çıkarılıyor mu