Sandığı savunmamanın kötü yanı

Yargı ve poliste yuvalanan Paralel Yapı, yolsuzlukla mücadele görüntüsü altında iktidara kumpas kurunca darbe girişimi olarak algılandı, çoğunluktan destek almadı. 3 ay sonra 2014 yerel seçimleri yapıldı, AK Parti ne İstanbul'u kaybetti ne Ankara'yı.

Peki çoğunluk, 17-25 Aralık kumpasına niye yüz vermedi Ortaya saçılanlara aldırmadığı ya da suçlamaların hiçbirine inanmadığı için mi

O günden beri aynı kanaatteyim, bana sorarsanız; FETÖ gelirse bir daha gitmez, korkusu ağır bastı.

Sandıkta kurtulamayacağı bir kayıt dışı siyasi oyuncuya karşı, sandıkla değiştirebileceği meşru ve seçilmiş siyasi iktidarı tuttu millet.

AK Parti'nin yerinde olsam seçmenin bu tercihinden yanlış sonuç çıkarmaz, rahat davranarak 'seçimde kaybetse de bırakmaz' algısına meydan vermezdim. Vahim bir yanılgı olur.

'Seçimle gitmez, kaybetse de iktidarı bırakmaz' endişesi, her seçim öncesi harlanıyor.

2019 yerel seçimleri öncesinde de aynı tartışma alevlenmişti: Ya kaybeder ama bırakmazlarsa

Fakat her seçim dönemi ısıtılan bu iddia, şimdiki kadar hiç beslenmemişti. Sadece muhalefetle sınırlı kalmış, iktidar seçmeninin de zihnine hiç kurt düşürmemişti.

Böyle bir ihtimalin konuşulması bile seçmende güven bunalımına yetecekken bir de siyasette olup bitenlere bakın...

CHP'yi yargı eliyle budamak, kayyum tayinleriyle etkisizleştirmek, muhalefeti dar koridora hapsetmek... İşte bunlar, hem kaybetme korkusu hem de 'sandıkla gitmemek için her şeyi yapar' algısına malzeme veriyor.

Tek parti CHP'siyle Milli Şefi İnönü, kendi kurdukları YSK düzeninde, çok partili seçim yaptırıp DP'ye yenilgiyi ikiletmeden kabul ettikten 75 yıl sonra bunları mı konuşmalıydık Millet, seçim güvenliğine ve tek partili hayata tehdit mi algılamalıydı

İster 'haklı korku' deyin, ister 'yersiz paranoya'... "YSK'nın serbest ve adil seçim düzeni, AK Parti iktidarında tehdit altına giriyor" havasının yayılması kime yarar Demokrasinin içini boşaltmak, iktidarın da altını oymaz mı

Tam da bu yüzden iktidarın kaçınması gereken şey, demokratik siyasi yarışa gölge düşürmek ve düşürecek gelişmelerden yana görünmektir. Kayyum atamalarıyla ana muhalefet partisine müdahaleyi değil, demokratik siyaseti savunmaktır.