Pinokyolarla tutuklu yargılama sohbeti
İspanyol efsanesinde çapkın Don Juan'ı öldüren baba heykelini, öfkesi canlandırmıştı.
Yunan mitolojisinde Pygmalion'un yonttuğu kadın heykelini, sevgi ve aşk diriltmişti.
Bizim yerli, milli geçinen sosyal medya Pinokyolarının burnunu ise yalan tutkusu uzatıyor.
Mübarek Ramazan'da da yalan dolana ara vermediler.
Hani İmamoğlu, 'turpun büyüğü' diye bir bilirkişiyi ifşa edince Halk TV de o bilirkişiye hakkındaki iddiaları sorup cevap hakkı kullandırmıştı ya...
İşte o konuşmayı izinsiz kaydedip yayınlamaktan yargılanan Halk TV ekibi, komple beraat etti.
Bir değil 5 kişi, toplam 55 yılla yargılanıyordu: Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş; gazeteciler Seda Selek, Serhan Asker, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz...
Hepsi beraat etti, Suat Toktaş da dün tahliye oldu. Sevindirici haber sevindirici olmasına da...
Bu isimler, çağrılsa ifadeye gidecekken namlı kaçak, azılı suçlu gibi niye baştan gözaltına alındı
Suat Toktaş, 34 gün niye Siilivri'de yattı
Aslında hiç açılmaması gerektiği, davanın beraatle sonuçlanmasından da anlaşılmıyor mu
Aslolan, işte bunun için tutuksuz yargılama değil miydi
Haksız yere tutuklu yargılamanın telafisi yok. Bunu söyleyen eski Adalet Bakanı bile gördük. Abdülhamit Gül, yargıya uyarısında yine haklı çıktı. Ancak dinleyen, uyan nerede
Yeni Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilik faaliyeti nedeniyle yargılanmadıklarını dahi savunabildi.
Tutuklananı sevmiyorlarsa, karşıt görüşten filansa her tutuklu yargılamanın fahri savcılığına soyunan bizim Pinokyolara soruyorum:
Toktaş'ın ömründen çalınan 34 günü, şimdi hanginiz geri verebilecek Hukuksuzlukları, yetkinin kötüye kullanımlarını savunurken hadi kuldan utanmıyorsunuz, Allah'tan da mı korkunuz yok!
Abdülhamit Gül Adalet Bakanıyken 2020'de, hakim ve savcılara şöyle seslenmişti:
"Özellikle beraat oranları, 'adalet, yanıldığını anlayınca geri veremeyeceğini hiç almamalıdır' sözünü tekrar hatırlatıyor. Haksız yere içerde tutuklu kalan kişinin o günleri, kayıpları geri gelmiyor. Dolayısıyla 'pardon' dediğinizde, özür dilediğinizde veremeyeceğiniz o günleri, o özgürlüğü, o kararı verirken çok iyi düşünmek, haksızlık ve mağduriyete neden olmamak lazım. Aslolan tutuksuz yargılamadır. Tutukluluk istisnadır..."
Bu sözleri çerçeveletip bizim Pinokyoların baş ucuna assak yeridir. Ama düzelirler mi, hayır. Ramazan mahyaları bile durdurmuyor onları, böyle kul lâfından levhalarla iflah olmazlar.