Öcalan'ın mesajında ne yok

İmralı'ya yine bir DEM heyeti gitti. Meclis Komisyonu'ndan üçlü ziyareti karşılıklı değerlendirmişler. Öyle açıklandı.

Fakat Öcalan'dan getirdikleri mesajda bir eksiklik var.

Öcalan, Meclis Komisyonu'nun daha fazla oyalanmadan İmralı'ya gelmesini bir amaç için istiyordu. O da "demokratik müzakere" başlatmaktı. Bir nevi sembolik açılış olacaktı. DEM heyetiyle önceki görüşmelerinde bu mesajı iletmişti. Eş Genel Başkan Hatimoğulları'nın aktarımlarından biliyoruz.

Oysa... Komisyon üçlüsü ziyareti tamamladı işte. Ama Öcalan, sonrasında görüştüğü DEM heyetine "demokratik müzakere" konusunu açmamış görünüyor.

"Demokratik müzakere" başlatma talebinden vaz mı geçti Yahut taktik icabı saklıyor mu Orası şimdilik boş.

Ama Öcalan'ın bıraktığı boşluğu Kandil dolduruyor zaten, o görevi devralmışlar gibi.

Sembolik törenle silah yakan PKK'lı grubun başındaki Bese Hozat, af değil demokratik entegrasyon düzenlemesi beklediklerini söylemiş, Bahçeli'yi kızdırmıştı. Hozat, gelip siyaset yapmalarına kapı açılmasından bahsediyordu.

Başka PKK yöneticilerindense 'bizden bu kadar, artık sıra devlette' çıkışları duyulmuştu.

Dün, bunların da üstüne çıkan bir mesaj yolladılar. "KCK Sözcüsü" sıfatıyla konuşan Zagros Hiwa, "PKK-Türkiye müzakereleri daha başlamadı" dedi.

"Türkiye ile PKK arasında çözüm müzakerelerinin başlayabilmesi için Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması gerekir"miş. Zagros Hiwa, bunu "adil bir barışın ön koşulu" olarak sunuyor.

Karşılıklı beklentiler örtüşüyor mu, taraflar sürecin nasıl ilerleyeceğinden aynı şeyi anlıyor mu peki

Cevap Bahçeli'den yine. Türkgün gazetesindeki dizi röportajı sürüyor. Dünkü bölümde "al-ver sürecine tamamen kapalıyız" dediği öne çıkarıldı.

Peki, 'tek kanatla uçmayacak barışa öbür kanadı takmaya' ne zaman, nasıl sıra gelecek

MHP lideri, Öcalan'ın üzerine düşeni yaptığını hatırlatırken SDG'den de ona uymasını bekliyor ama daha önce sırasının geldiğini belirttiği öbür kanat konusuna dün de girmiyordu. Bugünkü bölümdedir belki.

DEM'İ CHP'DEN UZAKLAŞTIRMAYA SÜREÇ ENGELİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'ye İmralı'ya gitmeme kararı üstünden yüklenmemeyi tercih etmişti. Belli ki DEM'le aralarını açmama hassasiyetinden, muhalefeti bölme fırsatını görmediğinden değildi. İmralı'ya gidip gitmemeyi köpürtmenin CHP'ye yarama riskinden kaçınmış olmalıydı.

Erdoğan, dün AK Parti Meclis grubunda, DEM'le aralarını açma fırsatını bu kez kaçırmayarak CHP'ye yüklendi. Fakat Komisyonu'nun üslendiği tarihi sorumluluğu överken yine İmralı'ya gitmeye değinmedi. CHP'ye, Özgür Özel'in DEM'i gücendirerek tepkisine yol açan sözleri üstünden yüklenmeyi seçti.