Öcalan'a tahliye Demirtaş'a tasfiye mi
2023'te, kazanırsa muhalefet Öcalan'ı serbest bırakacak, karalamasıyla seçimi Cumhur İttifakı kazandı. Ama bir yıl sonra Öcalan'ı cezaevinden bırakmayı da Cumhur İttifakı müzakereye açtı.
MHP'liler haklı; Bahçeli'nin dün grup konuşmasındaki çağrısı, bir milat.
Fakat doğru anlaşıldığından emin değilim.
Olmayan bir Çözüm Süreci'ni, varmış gibi görmek ve göstermek isteyenler haklı mı çıktı Demek var mıymış bir süreç
Yanılmayı çok isterim ama sanki Bahçeli'nin söylediklerinden kendi istediklerini anlıyorlar. "Yeni bir Çözüm Süreci'ne ihtiyaç yoktur" vurgusunu duymuyorlar bile.
Konuşmanın bütününden benim çıkardığım sonuç şu:
2019'da Öcalan'dan mektupla seçim talimatı getirildi, Cumhur İttifakı lehineydi. Demirtaş ve Kandil'in etkisiyle HDP dinlemedi. İktidar, İstanbul'u kaybetti.
Bunun tekrarlanmaması için kalıcı önlem alınıyor. Onun formülü de bulunmuş:
DEM sadece Öcalan'a bağlı olsun, Demirtaş'a ya da Kandil'e uymasın, bağlarını koparsın, terörün vesayetinden kurtulsun. Yoksa HDP gibi tasfiye olması kaçınılmaz.
HDP tasfiye edildi. Şimdi de DEM'i, Demirtaş ve Kandil'in etkisinden, yörüngesinden çıkarıp Öcalan'a tabi kılmaya geldi sıra.
Öcalan, DEM'in Meclis kürsüsünden Kandil'e seslenmeye çağrılıyorsa neyi sembolize ettiği açık değil mi
Kandil'in, Öcalan'ı ve DEM'i dinleyip silah bırakmasını beklemek ne kadar gerçekçi, derseniz... Zaten öyle olmadığı içindir ki Öcalan'ın ve DEM'in, Kandil'i bırakması bekleniyor.
Öcalan'a tahliye kapısını açmak, DEM'in Kandil'e rest çekip Demirtaş'ı tasfiye etmesi şartına bağlanıyor bu durumda.
Alt alta yazalım, bakalım bütününden ne anlaşılıyor:
Bir: "Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir ama kolektif kimlik ve etnik temelde bir çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir...Meselenin can alıcı noktası şudur. Terör örgütünün taleplerini kabul etmek tehdide boyun eğmek demektir. Terörün belini kırmak, her şart ve durumda görevimizdir."
İki: Terör örgütü PKK için tek çıkış, "eylemlerine ön şartsız son vermesi, dağdan inip silahlarını devlete teslim etmesi ve Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezasını çekmesi"dir.
Üç: "Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz, diyenlere de sesleniyorum. Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, 'Umut Hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın."
Ve dört: "Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı'dan DEM'e uzansın. Bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız."
BU DA UÇUM'UN BAHÇELİ TERCÜMESİEvet, MHP'den hiç beklenmeyecek bir teklif. Bahçeli, şaşırtma kapasitesini en ileriye taşıdı. Bu teklifin ötesi yok.
Gerçi Bahçeli "bugün kitabın ortasından, hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak netlikte konuşacağım" diye başladı.
Ancak bazıları için teklifi hâlâ yoruma muhtaç.
En doğrusunu, herhalde Cumhurbaşkanlığından Mehmet Uçum bilir. Ona başvuralım mı
Uçum, 4 gün önce X'te, "yeni süreç tartışması" başlığıyla önden yorumunu yaptı. Ne anlamamız gerektiğine dair şöyle bir çerçeve çizdi: