Önce son durum raporuna bakalım...
Öcalan, İmralı'ya giden heyete 'devlet mutabakatı var ama siyasal mutabakat yok' demiş.
DEM'li heyet üyesi Gülistan Koçyiğit, ne konuştuklarını kısmen açıkladı. Görüşme notlarından "Abdullah Öcalan, temel arayışın siyasal mutabakat olduğunu söyledi" cümlesi öne çıkarılıyor.
'Siyasal mutabakat' eksikliğinden kasıt ne olabilir İktidarın güvenli bir mesafede durması mı 'Devlet de İmralı da işte orada, aralarında hallediyorlar, siyaseten beni karıştırmayın' yaklaşımı mı Devletin siyasi iradeden ayrı bir karar vericisi varmış gibi davranılması mı
İktidarın MHP kanadı, İmralı'ya gitmenin siyasi sorumluluğunu kararlılıkla üstlenirken AK Parti kanadının tam üstlenmekten kaçınması bir neden olabilir.
Ama siyasal mutabakat eksikliğinden kastın sadece AK Parti'nin çekingen görünmesi, siyasi kararı devlete ve Meclis Komisyonu'na havale etmesi olmadığı anlaşılıyor.
DEM'li Koçyiğit'in şu aktarımından çıkarıyorum:
"Öcalan'ın CHP'yi önemsediğine, bu süreçte mutlaka olması gerektiğine dair değerlendirmeleri malum. Bu görüşmede özel olarak CHP'nin gelmemesine dair bir değerlendirmesi oldu ve 'keşke CHP de gelseydi' dedi."
İçinde ana muhalefetin yer almadığı bir siyasi mutabakat düşünülemeyeceğine göre, sürpriz değil. Öcalan, CHP'nin süreçte kalmaya ve bir sonraki ziyarette İmralı heyetine katılmaya ikna edilmesini istiyor.
Bir bakıma 'bunu saymam, yine beklerim ama bu kez CHP'yi almadan gelmeyin' mesajı olarak yorumlanabilir.
Görüşme notları bir bütünlük içinde kamuoyuna açıklanmadı. Yalnız bizim bilmediklerimizi Kandil biliyor, mesajı almışlar ki hemen hizaya geçtiler.
Sembolik silah yakma töreninde başı çeken PKK liderlerinden Bese Hozat, ziyaretten sonra tonu sertleştirdi. Şunu diyor:
"İktidarın sürece dönük yaklaşımı çok zayıftır; aslında kararsızdır."
Eve dönüş yasası istemiyor, gelip siyaset yapabilmeleri için demokratik entegrasyon düzenlemesi bekliyorlarmış.
Lider kadrosundan bir başka PKK'lı, Malazgirt ise daha da sertti, çıkışı şöyle: "Bizden bu kadar, adım atma sırası Türkiye'de. Öcalan serbest bırakılmadıkça başka adım atmayacağız."
Meclis Komisyonu'dan AK Parti ile MHP ve DEM üçlüsü, İmralı'da Öcalan'ı ziyaret edince tıkanıklık aşılacak, süreç hızlanacak sanılıyordu. Öyle olmadı.
Terörsüz Türkiye süreci, iki noktada sıkışmış görünüyor.
Birinci nokta, iktidarın süreci siyaseten sahiplenmesiyle ilgili. Yoksa aslında sahiplenmiyor değil. Önceki akşam İlim Yayma Ödülleri töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine kararlılık gösterdi. Hedefe yaklaştıkça süreci rotasından saptırmaya yönelik sabotajların arttığı ama bu sefer üstesinden gelecekleri, yeni bir destan yazacakları şeklindeydi.
Ancak İmralı heyetinde AK Parti'li Hüseyin Yayman da yer aldığı hâlde, Öcalan'ın yeterli bulmadığı belli.
İkinci nokta ise sürecin Suriye ayağıyla ilgili. Çünkü Öcalan; bu ziyarette SDG'ye diyeceğini artık diyecek, silah bırakma ve kendini feshetme çağrısına PKK'yla birlikte uymaya çağıracaktı.
Oysa SDG lideri Abdi'den başka bir mesaj geldi. O da önce Öcalan'ı İmralı'da ziyaret etmeyi arzu ediyor. "Öcalan'ı ziyaret ihtiyacı duyuyoruz" dedi.
Belki aralarında görüntülü bir görüşme ayarlanabileceğinden söz ediliyor. Fakat Öcalan, süreçteki rolünün saklanmasını değil görünür kılınmasını umarken tarafların beklentisini karşılar mı
Bahçeli, bugün Meclis grubundan seslenecek. Komisyon da perşembeye toplanacak. Sürecin yönü oradan kendini ele verir.

5