Maduro'nun yargı yardımıyla seçim zaferi

Venezuela'da seçim, ekonomi ve enflasyon başlıklarını açık kaynaklarda tarayınca şunlar çıkıyor:

Petrol devleti Venezuela, 2013'ten bu yana Maduro rejimi altındaki ekonomik çöküşünden önce Güney Amerika'nın en zengin ülkeleri arasındaydı.

Ama Maduro rejiminde nüfusun çoğu ayda birkaç dolarla yaşıyor, yoksulluk oranı yüzde 90'larda, yıllık kişi başına et tüketimi 4 kilonun altına düşmüştü. 2023'ten beri nispeten toparlanıyor görünse de gelir dağılımı adaleti hak getire, fakir çoğunlukla mutlu azınlık arasındaki uçurum büyüyor.

Resmi verilere göre 2018 yılında yüzde 130 binin üzerine çıkan enflasyon oranı; 2019'da dört haneli yani 10 binli, 2021'de üç haneli yani binli oranlara düşmüş ve ülke, 2022 Ocak ayında hiper enflasyon sürecinden çıkmıştı.

Ekonomisi neydi, ne oldu, derseniz...

Venezuela ekonomisi, 2013'te yaklaşık 400 milyar dolar büyüklüğündeydi. Bugün 80 ila 100 milyar dolara küçülmüş durumda. Petrol geliri de 50 milyar dolardan 10-15 milyar dolara kadar gerilemiş.

Nereden nereye!

Temel tüketim maddelerinin çoğu ithal. Ticaret, dolara endeksli. Ve ürün fiyatlarının karaborsa kuruna endekslenmesi, enflasyon baskısını artırıyor. Atlatmışlar da tehlike geçmiş değil.

Şu kadarı bile fikir veriyor: Venezuela, gıda ihtiyacının üçte ikisini ithal ediyor. Tarımda kendi kendine yetmiyor.

Ama sorsanız tarımdan, Bereketli Tarım ve Araziler Bakanlığı sorumlu.

Sorun, topraklarının ona bakacak bakanlığın adı kadar verimli ve şa'şaalı işlenememesi.

İktidardaki siyasi ittifakın adıysa Büyük Vatansever Kutbu. Onun da küçüğü, Maduro'ya yakışmazdı zaten. Daha yeni, 25 Mayıs'ta parlamento seçimini ve 24 valilikten 23'ünü ezici farkla, yüzde 82'yle kazandılar. Katılımsa yüzde 25.

Açık kaynaklarda Maduro takımının nasıl kazandığı da yazıyor. Dış bağlantılı büyük bir suç örgütünün terörist saldırı planıyla mücadele adına rakiplerini yasaklayarak, tutuklayarak, sandığa sokmayarak, yani yargı eliyle muhalefeti baskılayıp etkisizleştirerek. Ve güçlü muhalifleri sandık dışı yollarla elenip, kalanların bazıları çaresizlikten seçimi boykot ederken kontrollü muhalefetle gayet şeffaf yarışarak, çok serbest ve adil seçimlerle.

Maduro yönetimi, her alanda olduğu gibi bunda da iddialı, mütevazı takılmıyor. Demokrasilerine kurulan komploları başarıyla çökertirken dünyaya örnek olacak kadar serbest, adil ve şeffaf bir seçim yaptıklarını gururla söylüyorlar. Daha azı kesmiyor onları.

Dünya aynı fikirde değilmiş, zaferlerinin meşuriyetini tanımıyormuş, umurlarında mı!

Küçük işleri yok, lâfta hepsi büyük.

Konfüçyüs mü söyledi, Çin atasözü mü, Allah bilir. Fakat kim dediyse çok doğru; bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.

Neyse ki Ankara, son seçim zaferi için Maduro'yu ilk kutlayan olmadı. Maduro sevdalıları üzülecek belki, Cumhurbaşkanlığı ve İletişim Başkanlığı hesaplarında henüz bir tebrik mesajına rastlamadığıma nasıl sevindim, bilemezsiniz.