İsrail'le hakara makaradan önce yapılabilecekler

İran, ezeli düşman İsrail'i haritadan silmekte kararlı. En son nisanda 'ben gönderiyorum, sen tut' dercesine önden haberli attığı 300 füze, menziline ulaşamamıştı.

Siyonist İsrail'se rahat durmuyor. Küstah, kalleş, kahrolası ama hakara makarası yok, sürpriz bir hava saldırısıyla Tahran'da Hamas lideri Haniye'yi şehit etti. Önceki gün Beyrut'ta Hizbullah komutanı Şükrü'yü, geçen nisan Şam'da Devrim Muhafızları generali Zahidi'yi hava baskınlarıyla vurduğu gibi.

'Büyük şeytan' ABD de Kudüs Gücü'nün efsane komutanı Süleymani'yi Bağdat'ta, beklenmedik bir anda öldürmüştü.

İran, esip gürleyip bir türlü yağmayan kâğıttan kaplan durumuna düştü. Evinde, yatağında misafiri güvende değil.

İntikam yeminlerinin, tören geçitlerinde askeri güç gösterileriyle şişinmelerinin bir caydırıcılığı kalmadı artık. Gövden açıkta bir kere, gösterişin kime!

Bu acem kıssasından alınacak hisse; yağmayacaksan esip gürleme, ağır ol ki molla sansınlar.

Ankara'nın da İsrail'e topla, tüfekle girmeye gelinceye dek yapabilecekleri var. Sözünün ağırlığını korumak, ağzından çıkanı kulağıyla duymak, lâfını yerde bırakmamak bunların başında geliyor.

Sonra mı İsrail'le savaşmaya gelinceye dek sırada daha neler yok ki...

Güney Afrika, soykırım suçlamasıyla Adalet Divanı'nda İsrail'e dava açmıştı. İspanya'nın, davaya müdahil olacağını söylemesiyle yapması bir oldu. Bizim hazırlıklarımızsa 6 aydır sürüyor. En kısa sürede tamamlanacak inşallah. Az kaldığını, hazırlıkları yürüten AK Partili Cüneyt Yüksel geçen hafta duyurdu.

Korkarım, ellerini çabuk tutmazlarsa henüz davasına mudahil dahi olmadan İsrail'e girmiş bulabiliriz kendimizi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan işaretini verdi. Karabağ'la Libya'ya nasıl girdiysek... Bir gece ansızın Filistin'le hakara makara yapan İsrail'e de girebiliriz.