Ankara ve İstanbul'u kaybettiği 2019 seçimlerinden sonraydı. Halkın içinden çıkan iktidar partisi; bu kez halkın arasına, halkı dinlemek ve anlamak için kılık değiştirerek ekip çıkarıyordu. Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir açıklamıştı o sıra.

Tebdili kıyafetle halktan görünerek halka inmeye çalışacaklarsa halktan ve sorunlarından uzaklaşıp sokağın gerçeklerinden koptuklarını kabul ediyorlar, başka ne gösterir, diye eleştirilmişti.

Fakat bu gayretlerine rağmen 5 yıl sonraki seçimlerde, Ankara ve İstanbul'u yine CHP'ye kaybetti.

Aynı AK Parti; şimdi de parti rozetli ekiplerle yani kılık değiştirmeden, halk gibi görünme çabası gütmeden sokağa inecek. Nedeniyse artık aş, iş, kira, geçim sıkıntısı dertlerini halktan dinlemek, niye oy kaybettiğini anlamak değil yalnız. İmamoğlu iddianamesini anlatmak için halkın arasına karışmaya hazırlanıyorlar.

AK Parti yetkililerinin doğrudan bir açıklaması olmadı. Gazeteci Hasan Basri Akdemir, İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir'e dayandırarak aktardı bu kararı. İddianameyi didik didik ederek, bugünden itibaren sahaya inip madde madde halka anlatacaklarmış.

İddianame daha kabul bile edilmemiş, yargılaması başlamamış. Mahkeme kararını beklemeden haklarındaki iddiaları kesinleşmiş, suçlu bulunmuşlar gibi mi anlatacaklar

Lekelenmeme hakkı elbette önemli ama o değil sadece mesele.

Etkisi ne olur, halk ne der 'Bağımsız ve tarafsız yargının işi bunlar, bizim dışımızda' şeklindeki AK Parti tezlerini destekler mi, çürütür mü İddianamenin inandırıcılığına zarar mı verir, yarar mı Önü arkası iyice düşünülmüş bir karar mı velhâsıl

İktidar partisi olarak, siyasi rakibinizle ilgili suçlamaların kamuoyundaki savcısı, hâkimi olmaya soyunursanız başka türlü görünmez mi

Anketlerde hukuki mi, siyasi mi diye sorduğunuzda zaten çoğunluk, hukuki değil siyasi olduğu görüşünde. Yaptığınız; bu kanaati pekiştirir mi, değiştirir mi

Belli ki; mücadelenin muhalefetle değil de yolsuzlukla olduğuna inanmayanları böyle ikna edebileceklerini değerlendiriyorlar.