Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken Hüda Par, bugün ne diyorsa aynısını söylüyordu. Ama o gün desteği lâzımdı, sorun değildi. Görüşleri, savunduklarıyla yerli ve milli kabul ediliyordu.

Hüda Par lideri Yapıcıoğlu, 28 Mayıs 2023 gecesi Beştepe'deki zafer selamlamasında da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli'yle fotoğrafa girmişti.

Bırakın onu, 6 ay önceki Malazgirt Zaferi kutlamalarında dahi Yapıcıoğlu, Erdoğan ve Bahçeli'yle el ele tutuşmuştu.

Ne değiştiyse düne dek makbul saydıkları Hüda Par'a, Cumhur Ittifakından şimdi veryansın ediliyor.

Hüda Par'ı birden hedefe oturtan isim, ittifakın yılmaz bekçisi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum.

Neymiş; Diyarbakır'da bir Kürt meselesi çalıştayı düzenlemişler. Bahçeli'nin Öcalan girişimine destek verip PKK'yı eleştirirken... Sonuç bildirgesinde katkı ve önerilerde bulunmuşlar. İnkâr ve imhanın bitirilmesini, Kürtçe'yle Kürt varlığına Anayasal güvence sağlanmasını istemişler.

Gerçi Hüda Par, Cumhur İttifakının son İmralı görüşmelerinden dışlanıyor, fikrini soran olmadı. Ancak çalıştaylarına Galip Ensarioğlu, Orhan Miroğlu, Mehmet Metiner, Abdurrahman Kurt ve Sait Yüce gibi tanınan AK Partililer de katılmış. Yeni Akit'ten Mustafa Armağan'la Mazlum-Der ve Özgür-Der başkanları bile varmış.

Yine de Uçum'u durdurmadı, pazar günü X'ten açtı ağzını, yumdu gözünü; verdi veriştirdi.

Çalıstayı açıkça ve arsızca bölücülukle mi suçlamıyor... Milli devleti tartışmaya açmakla, haddi aşıp beka sorunu çıkarmakla mı... Bahçeli'yle Erdoğan'ın Terörsüz Türkiye hedefine ihanetle mi suçlamıyor... Emperyalist bölünme projesi yanlılarını deşifre etmekle mi... Terör diyememek ve terör örgütüne karşı çıkamamakla mı... Türkiye'ye ve Cumhuriyet'e düşmanlıkla, başlatılan yeni dönemi ve İslam'ı istismar etmekle mi suçlamıyor...

Ne ararsanız; malum repertuvarın eksiği yok, fazlası var.

Uçum, güya şunu da not etmekten geri kalmıyor:

"Cumhur İttifakından nefret edenler ve Ak Partili görünenler de içinde" yer alıyormuş.

Fakat pabuç bırakır mı, onlara son ihtarını çekiyor. Cumhuriyeti, üniter yapıyı, vatandaşlığı, Türkçeyi kimse tartışmaya açamayacaktır, diye koyuyor noktayı.