Hepiniz oradaydınız be-2
CHP ile DEM'in yerel seçim işbirliği için neler demiştiniz oysa...
Sözüm ona Kent Uzlaşısı'yla İstanbul'a terörist taşıyor, belediyelere dolduruyorlardı.
Hani 9 aydır tutuklu yargılandığı davada dün tahliye kararı verilen Ahmet Özer var ya...
İlk şafak baskınına o uğramıştı. Esenyurt Belediye Başkanı'yken terör örgütü PKK/ KCK üyeliğinden tutuklanmış, yerine de kayyum atanmıştı. Siz de canla başla savunmuştunuz.
Sonra İstanbul'da 9 CHP ilçe belediyesine daha operasyon yapıldı, başkan yardımcıları dahil 10 kişi alındı. Savunmakta birbirinizle yarışıyordunuz.
Sonra İBB'ye yöneldi süreç, İmamoğlu'na terör soruşturması geldi. Hedefte 7 isim vardı. Şişli Belediye Başkanı Emrah Şahan'la İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Başkanı Mehmet Ali Çalışkan da bundan tutuklandı.
Mümkün müydü size lâf anlatmak, önünüzde durulmuyordu, gemi azıya almıştınız.
İki parti arasındaki seçim işbirliği, terörle işbirliği gibi gösterilerek sandık sonucu sandıksız değiştiriliyor, denilirken hiç oralı dahi olmadınız.
Buradan terör suçu çıkmaz, suçlamaların altı boş, hukuki değil siyasi görünüyor, hem iç cephe böyle mi güçlendirilir, Bahçeli'nin terörsüz Türkiye sürecine de ters... PKK'lılara düz ovada demokratik siyaset kapılarını açmak için Öcalan ve DEM'le süreç yürütürken o kapıları ana muhalefet CHP'ye kapatırsanız yürümez, bu iki süreçten biri diğerini baltalar, yapmayın etmeyin, uyarılarına zerre aldırmadınız.
Bırakın yargı işini yapsın, klişeleriyle cevap verdiniz hep.
Peki ya yargı siyasetin işini yapıyorsa, yine de bırakalım mı, diye sordurmadınız bile. Ağzını açanı terör yandaşlığıyla, PKK seviciliğiyle karalayıp susturmaya kalktınız.
"Hepiniz oradaydınız be" başlığıyla daha önce yazmıştım.
Sözüm; Rojda'ya Kürtçe konser verdirmekten bir belediye başkanının hapse atılmasını, terörle ilişkilendirilmesini destekleyen iktidar fedailerineydi.
Ahmet Özer'in tutuklanmasını, Rojda konseriyle haklılaştıranlaraydı sözüm.
Bakın, hepiniz dün nerelerdeydiniz, bir kez daha hatırlatayım size.
2013'te, Diyarbakır'da Başbakan Erdoğan ve Barzani'yle Megri Megri dinliyordunuz.
2024'teyse o, siz değilmişsiniz gibi esip gürlüyordunuz.
Kürtçenin efsane ozanı Şivan, İbo'yla Megri Megri düetinden sonra çağrılarınıza güvenip vatanına temelli dönse... 10 yıl geçmeden onu belediye konserine çıkaran başkan tutuklanırdı. Sizse tutuklansın, çığlıkları atan tarafta olurdunuz.
Kendinizi, durduğunuz yeri tanımazdan gelmeyin şimdi.