Bodrum Paramount Otel'e çökme olayını duymayan yoktur. Sedat Peker'in ifşalarıyla büyük sansasyona konu olmuştu.

Ama o, 2021 yazındaydı. Bütün yaz bu hikâyenin çalkantılarıyla geçmişti.

Çökme olayının baş kahramanlarından Sezgin Baran Korkmaz firar etmişti, hâlâ ABD'de. Cihan Ekşioğlu ise girip çıksa da hapiste değil, dışarıda hayatına devam ediyordu.

Peki ne oldu da Ekşioğlu dün yine gözaltına alındı, Korkmaz yine aranmaya başladı

Suç örgütü kurma, tefecilik ve kara para aklama suçlamalarından 7 kişi hakkında gözaltı kararıyla yeniden gündeme oturdular.

Paramount Otel'e çökme dosyasının kapağı tekrar açılmış görünüyor. 4 yıl geçti üstünden.

Sezgin Baran Korkmaz, yargı ve polisin elinden kurtularak yurt dışına kaçmayı nasıl başarmıştı

Daha bu aydınlatılamamışken şimdi hakkında bir gözaltı kararı daha verildi.

Elimizde cevaplar yok, sorularla yetinmek zorundayız. Ve o soruların en başında, uyuyan çökme dosyasının birden bire uyanmasında gizli bir dokunuş olup olmadığı Varsa öyle bir dokunuş, kimin eli ve nereye uzanmak istiyor

"Dünden bugüne çökmenin tarihi" başlıklı yazı dahi yazmıştım.

Çöken çökeneydi memlekette.

Son iddiayı da Sedat Peker patlatmıştı. Hepimizi dehşete düşüren akıl almaz bir skandaldan söz ediyordu.

'Kara paradan aranan Korkmaz; polis takibindeyken İçişleri'ne çağrıldı, yaklaşan tehlike hakkında uyarıldı, 45 milyon dolar alacağına kalem çektirildi, ertesi gün hiçbir engelle karşılaşmafan yurt dışına kaçtı, oteline de çöküldü, şu gazetecilerle bu hakim ve savcılara yedirdi' diye uzayıp gidiyordu ifşaat.

Otel, çökme savaşlarıyla çok konuşuldu. Çökme ve karşı çökme operasyonları, en sürükleyici polisiyeleri aratmazdı.

Hatta çökme edebiyatı, dediğim bir tür gelişti.

Meselâ o sıralar Mübariz Gurbanoğlu, Yalıkavak Marina için "benim malıma çöküldü" diyordu.
Paramount Hotel'e kaç tur çöküldüğünün dilden dile anlatıldığı günlerdi.

Her çöküşte otelin adı değiştiği için, neredeyse 6 ayda bir tabelası yenileniyordu. İdman niyetine, çökme talimi yapar gibi; bir o, bir bu çöküyordu.

Şöyle bir izlenim edinmiştim: Çökücüler yenişemiyor. Usta işi çökülse bir kerede biter, tapusu başarılı bir operasyonla el değiştirir, konu kapanır giderdi.

Neredeyse tek başına, çökmenin sembolü olmuştu bu Bodrum oteli.

Biraz karmaşık bir destandı yalnız. Kim kime çöktü, ilk çöken kimdi, sonra kim ona, en son kimin elinde kaldı, çökme zincirinin halkaları arasında nasıl bir ilişki var...

Dünkü gözaltı haberlerine bakılırsa en son Ekşioğlu'nun elinde kalmış, o da Korkmaz'la baĝlantılı sanki.

Ama çökme sanatı, yerinde saymıyor. Ciddi ilerlemeler kaydettiğini söylemezsek olmaz.