Dilber dansına Ramazan molası verilirken

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasının gözleri Türkiye'deki seçimde, demişti.

Gözleri niye bizim seçimde ve AK Parti'nin alacağı neticede olabilirdi ki

TÜGVA konuşmasından beri bunu anlamaya çalışıyorum.

İstanbulluların, İmamoğlu ya da Kurum'u belediye başkanı seçmesi Suudluyu, Dubailiyi, Mısırlıyı ne alakadar ediyor meselâ

Erdoğan'ın Mersin konuşmasıyla Ramazan'ı birleştirerek ancak anlamlandırabiliyorum.

Ramazan'da İnci Taneleri dizisinin Dilber dansı sahnelerine bile ara verilecekti.

AK Parti Eskişehir adayı Nebi Hatipoğlu da buna uyarsa sorun çıkacağını sanmam. Ramazan boyunca Dilber dansına kalkmasın yeter.

Geriye, hak ve rüşvet yiyenlerin de bir aylık Ramazan molasına girmesi kalıyor. TV'de pavyon sahneleri bile uygun kaçmazken herhalde mübarek gün hak ve rüşvet yemeye devam etmeyeceklerdir.

Tabii ya, neden olmasın; İslam dünyası, tam da bu sebeple hak ve rüşvet yiyicilerimizin ne yapacağını meraktan bizi gözlüyor olabilir.

O zaman Erdoğan'ın Mersin çıkışı da daha bir anlam kazanıyor.

Ne demişti:

"Götürdüler. İstanbul'da götürdüler, Ankara'da götürdüler, Mersin'de götürdüler. Götürdüler de götürdüler. Ben diyorum ki gelin 31 Mart akşamı bunlara güzel bir ders verelim."

Bu çağrıda şaşılacak bir şey yok. Dersin kime verileceğiyse belli.

Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele, AK Parti'nin kuruluş vaadiydi zaten. E AK Parti iktidarında yoksulluk ve yasakların hesabı, sandıkta kimden sorduruluyordu CHP'den. Haliyle yolsuzluklar için de CHP'ye ders verdirilecektir.

AK Parti, hesabını CHP'den sordurarak 3Y ile mücadelesini bu seçimde de sürdürüyor velhâsıl.

Başarılı olacak mı acaba yine, diye İslam dünyası da neticeyi merakla bekliyordur.

Böyle izah edince taşlar oturmaya başlıyor yerine.

Erdoğan, 2019 seçimlerinden önce de aç gözlü müteahhitlerin yaptığı acımasız imar yolsuzluklarından şikayetçiydi.

Başka bir sefer şehre ihanet ettiklerini, kendisinin de sorumlu olduğunu dahi dillendirmişti.

Şu kör olası paranın nelere kadir olduğunu, güzelim kıyılarımızı talan ettiğini yine bizzat Erdoğan'dan dinlemiştik.

Kaç kere sormuştum, imar yolsuzluğunu müteahhitler kendi kendine mi yapıyor Para, kıyıları nasıl tek başına peşkeş çektiriyor kendine

Tek taraflı işler değildi bunlar, ortaklı eylemlerdi, karşı taraflar nerede

Cevapları galiba bu kez buluyorum.

AK Partililerin adı akçeli işlere karıştığında kenara konup yola öyle devam ediliyordu. Fakat AK Partililerin adını karıştıranlar suç ortaklarıysa gözlerinin yaşına bakılmıyor, yargıda hesap vermekten onlar kurtulamıyordu.