Bugün günlerden yine CHP günü

MHP lideri Bahçeli, daha nisan ayında demişti ki: "CHP'ye kayyum hem doğru değil hem mümkün değil..."

Üstüne CHP, mahkemelik olan kurultay sonucunu mahkemelik olmayan delegelerle kaç kere yeniledi. Delegeler iradesini tazeledi; düzeltme fırsatı verilen güya şaibeli sonuçta ısrar ettiler, Özgür Özel yönetiminin arkasından çekilmek yerine daha güçlü durdular.

Ve fakat "şaibeli kurultay" davası düşmedi, bugün 5. duruşması yapılıyor.

Hukukçular, konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın artık düşmesini beklese de kayyum senaryosu hâlâ gündemde, dolaşımdan kalkmadı.

Onun için bugün, günlerden yine CHP günü.

'CHP düşerse Türkiye düşer' demek, daha önce kimsenin aklına gelmemişti. Akıllara ilk kez işte bu dava ve iktidarın buna tepkisi düşürdü.

Gerçi iktidar, kendisinin dışında geliştiğini, baĝımsız yargının işi olduğunu, CHP'liler arasında bir dava görüldüğünü, AK Parti'nin buna karışmadığını söylüyor...

Ancak siyaseti sandık yerine yargıda şekillendirme girişimlerine eskiden seyirci mi kalırdı AK Parti Antidemokratik müdahale, demez miydi Savunmak şöyle dursun, var gücüyle karşı çıkmaz mıydı Sizin dışınazdaysa CHP'ye yargı çelmesini savunmayı bırakıp demokratik siyaseti niye savunmuyorsunuz

Madem sırası geldi, önceki duruşmadan önce yazdıklarımı tekrar hatırlatmak isterim.

AK Partili kardeşlerim benden duymuş olmasın; millete "CHP düşerse demokrasi, hukuk, ekonomi düşer" dedirten budur işte.

Oysa başlarda AK Parti için söylenirdi bu. CHP ne kadar uğraşsa da, istese de kendisi için böyle dedirtemezdi. Yapsa yapsa AK Parti yapabilirdi.

CHP'nin kaderini Türkiye'nin kaderiyle bir görme duygusu, CHP'li olmayanlara bile yayılıyorsa bu başarıda kendi paylarını hafife almasınlar. Sevinebilecekleri bir başarı mı peki

Şunu düşünsünler; niye giderek daha çok insan, Türkiye'de demokrasinin, hukukun geleceğini CHP'nin geleceğiyle ilişkilendiriyor. CHP'ye ne olacağıyla Türkiye'ye ne olacağı arasında bir bağ kurma fikri nereden çıktı