Birinci yorgun borazan isyanı

Gazetecilik kisvesi altında iktidar borazanı olmuş, AK Parti fedaisi geçinen, benim nezaketen 'iktidar muhafızı' dediğim, kendini 'müdafaai iktidar inzibat kuvvetleri'nin kurşun askeri zanneden tipler malum. Onlara katılan yeniyetmeler de türemişti. Siz türedilerini kısaca tetikçi ve trol olarak tanıyor, tanımlıyorsunuz.

İşte yeni bir yılın şafağında sökün eden şey, bir yorgun borazan isyanıdır. Trol veya tetikçi isyanı değil.

Kim derdi ki borazanların canına tak edecek, Cumhurbaşkanlığı uçağına davetlerde trol ve tetikçilerin gerisine düşmekten bıkacaklar. Onlarla bir tutulmaktan, yan yana oturtulmaktan gına gelecek ve kazan kaldıracaklar...

Kambur feleğin işine bakın ki o da oldu.

Aynı göreve baş koyan kimi ekran ve köşe cengaverleri, iktidarı savunma işinin kendi üstlerinden alınıp asıl sahiplerine yani AK Parti siyasetçilerine geri verilmesini isteyen dilekçeler arz etmeye başladı.

Gerekçeleri gayet suret-i haktan, maruzatlarına katılmamak mümkün değil, Allah var şimdi...

İktidar, medyadaki temsilini epey zamandır taşere etmişti. Borazan, trol ve tetikçilerden oluşan bu fanfar bandosu da sefer görev emri sayıp gönüllü asker yazılmıştı. İktidarın medyadaki temsilini ve savunuculuğunu AK Parti'li siyasetçilerden devralmaya kendileri talip olmuştu.

Şimdi özeleştiri havasında yakınıyor, gazetecilerin partili ağzıyla konuşmasını yanlış buluyor, çizmeyi aştıklarını söylüyor, siyasetçilerle gazeteciler arasındaki sınırı yeniden çizip mesafeyi tekrar ayarlamaya çağırıyorlar. Korolarındaki holigan ve militanlara kızıp partizan gazetecilikten istifa dilekçesi döşeniyor, bir nevi görevden aflarını istiyorlar.

Sırtlarından alınması için üst makamlara müracaat ettikleri yük, bugüne dek velinimetleriydi oysa. Tambura takımına girmek için kırk takla atarak çırpınmak, onlara ekranda alan, gazetede mevzi ve dolgun ücret kazandırdı.

Fakat gayretkeş türediler o kadar ucuzlattı, o kadar ayağa düşürdü ve o kadar öne geçtiler ki... Daha ağır başlı kalan borazanlar için dayanılmaz bir hâl almış gibi. Hem trol- tetikçilerle yarışmak, rol ve ödül kaptırmamak imkansızlaştı. Buna katlanamıyor olmalılar. Hem de iktidarın propaganda zekâsı ve temsil niteliğiyle birlikte medyanın kendisine de müthiş seviye ve kalite kaybettirdi, artık taşımakta zorlanıyorlar.

İktidarla fedai gazetecilerin karşılıklı yarara dayalı ilişkisi, iki tarafa da yaramayacak bir noktaya geldi. Onun için kurtulmaya çalışıyorlar. Yoksa sırf siyaset ve medyaya da yaramadı, ülkeye kaybettirdi diye değil.

BORAZANLARIN TROL- TETİKÇİLERE KARŞI YENİ YIL ŞANSI

Yaygara bandosunda emir kulu borazan olarak yer almaktan rahatsızlıklarını anlıyorum. Ve iktidara yaranma, göze girme seferberliğinde trollerle yarışa sokulmaya, dolayısıyla trolleştirilmeye direnmelerini takdir ediyorum. Tetikçi yerine konmaya razı olmamalarını, her mumaeleyi sineye çekmemelerini de...

Onların dahi 'o kadar da uzun boylu değil' diyecekleri bir eşik varmış, oraya dayanmış görünüyorlar.