Başkan'ın bütün akbabaları aşkına

Robert Redford'u nasıl bilirdiniz Yani daha çok sinemadaki hangi yüzüyle hatırlıyorsunuz

Butch Cassidy and the Sundance Kid'teki sempatik banka, tren soyguncusu olarak mı Vahşi Batı'nın hızlı silahşörü, suç ikonu bir kanun kaçağı rolüyle mi

Ya The Sting'deki hınzır dolandırıcıya ne demeli

Yoksa Akbaba'nın Üç Günü'ndeki karakteri mi Hani hasbelkader ajandır, kod adı Akbaba ama kendisi akbabaların pis işler çarkında ezilmemek için çırpınan, devletin karanlık yüzüyle cebelleşen kitap kurdu

Bizim kuşağın hatıra albümünde hepsinin ayrı bir yeri var muhakkak.

Redford yalnızca yakışıklılığı ve karizmasıyla değil, sinemadaki politik imajıyla da bir kuşağın hafızasına kazındı.

Bana sorarsanız en unutulmaz rollerinden biri, Washington Post muhabiri Bob Woodward'dı. Çaylak denebilecek bir gazeteci ama inatçı, şüpheci, kolay lokma değil, demir leblebi gibi ögütülemiyor.

"Birkaç çapulcunun hırsızlık olayı" gibi gösterip kapatılmak istendiğinde inansa ve ucunu bıraksa, arkasında ülke yönetimini sarsacak kadar büyük bir skandal yattığı anlaşılmayacaktı.

İşte yılmayan, sindirilemeyen gazeteciliğin toplumlar için neden hayati olduğunu Redford, dünyanın gözünde o filmle canlandırdı.

Rahmetli Demirel'in tabiriyle dünkü güneşte bugünün çamaşırları kurutulmaz ama kazanmak için her yolu mubah gören siyasetin kirli çamaşırları dün neydiyse bugün de o, değişmiyor.

All The President's Men, gözü kara iki gazetecinin Watergate Skandalı'nı nasıl ortaya çıkardığını anlatıyordu. Nixon'ı başkanlıktan eden skandal.

Cumhuriyetçi partili birkaç kişi, hırsızlık kamuflajıyla rakip parti Demokratların merkezine dinleme cihazı yerleştirirken yakalandıysa ne olmuş Geçiştirilemedi, örtbasın Nixon'a uzandığı ortaya çıkınca istifayla bitti.

Nixon'ın uzun kulaklı adamları, siyasi rakiplerine kumpaslar kurmuş. Kimleri yasa dışı dinledikleri, devletin savcısıyla polis ve istihbaratını siyaseti şekillendirmeye nasıl alet ettikleri, görev ve yetkilerini ne kadar kötüye kullandıkları bir sır olarak kalabilirdi.

İçeriden bir 'derin gırtlak' çıkacağını hesap edemediler. Kirli sırlarını sızdırdı, kritik bilgileri gazetecilere fısıldadı ve devleti yönetenlerin kendi suçlarına örtbas, siyasi muhaliflerineyse kanunsuz soruşturma tezgahları ellerinde patladı.