1 Ekim'deki Meclis açılış resepsiyonunu sadece CHP boykot etmişti.

Cumhurbaşkanlığındaki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna ise 4 parti katılmadı. CHP'nin yanı sıra İYİ Parti ve DEM'le birlikte MHP de yoktu.

DEM'inki protesto değil, davet edilmemiş. Ama diğerleri davetli oldukları hâlde gitmemişler.

İç cepheyi güçlendirmek için Terörsüz Türkiye Süreci başlatılmıştı. İç cephe fotoğrafına DEM'i de katmayı amaçlıyordu. O fotoğraftan DEM yine dışlanırken öncesinde fotoğrafta olan üç partiyse kendi iradesiyle çıkmayı seçmiş görünüyor.

Hadi, CHP ile İYİ Parti'nin protestosu sürpriz değil. Nedenleri biliniyor. Peki MHP neden yok yazıldı

Oysa iç cepheyi güçlendirme sürecinin mimarı, bizzat Bahçeli'ydi. Birlik, beraberlik fotoğrafı vermek için de Cumhuriyet Bayramı'ndan daha sembolik bir gün bulunamazdı. Bahçeli ne kendi katıldı ne bir temsilci gönderdi.

CHP'nin boykotuyla fotoğraftan bir kadro eksilmişti, şimdi dörde çıktı.

İki soru konuşuluyor...

Son 28 günde ne değişti de Cumhurbaşkanı, DEM'i resepsiyona çağırmayacak kadar kızdı

Ve Bahçeli, neye bu kadar tepkili de iç cephe fotoğrafını bozmaya aldırmadı

Bence yanlış soruluyor. Erdoğan'ın da Bahçeli'nin de tavırları fevri, kızgınlıktan değildir. Öfkeyle, cezalandırmak için yapmamışlardır.

Bir mesaj veriyor, muhataplarına duymazdan geldikleri bir şey söylüyorlar. Anlaşıldığından, duyulduğundan emin olmak için de kararlılık gösterisiyle bastırıyorlar.

Amaç; ders değil mesaj vermek, ipleri koparmak değil ama karşı tarafı dediklerine getirmek.

Onu anladık da konu ne, diyeceksiniz...

İşte orası karışık, yoruma açık.

MHP, 29 Ekim resepsiyonunu protesto mu etti, niye katılmadı Tavrı neye, ne demek istiyor...

Resepsiyon gecesi ekranlarda bunların deşifresi tartışılırken MHP'lilerin Türkgün Gazetesi'nden manidar bir paylaşım geldi. Yayın Yönetmeni Mehmet Müftüoğlu, X'te şöyle yazdı:

"MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi iyi anlamak, mesajlarını doğru okumak!.."

Yalnız, sonu üç noktayla bitiyordu.

Bahçeli'yi doğru anlamaya çağırıyor da mesaj ne, onu anlatmıyordu.

Yine bize kapalı, muhataba açık bir şifreli mesajla karşı karşıyayız.

Bahçeli'yi, danışmanı ve Türkgün başyazarı Yıldıray Çiçek'ten iyi kim açıklayabilir

Belki ipucu vermiştir diye Çiçek'in dünkü yazısına baktım.

İki konuluydu. İlkinin başlığı: "Bahaneleriniz batsın". Netanyahu ile Trump'a dönüktü.

İkincisi ise "Açık veya gizli provokasyonlar uyarısı" başlığı taşıyordu.

Şu pasajlar dikkatimi çekti:

"Sayın Bahçeli, iç cephenin güçlendirilmiş ve terörden arınmış bir Türkiye hedefine ulaşması için ısrarla eylem ve söylem geliştirmektedir. Bu süreçte somut adımlar da atılmıştır...