Arap sokağından alkışımız nasıl kesildi

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bakanları, Cidde'de toplandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'de hissettiğimiz sıkışmışlık ve çaresizliği birkaç cümleyle şöyle anlattı:

Bir: "Filistin'in Müslümanların kalesi olduğunu göstermek için Refah'a gidebiliriz. Bunu dünyanın her tarafından bakanlarla yapabiliriz."

İki: "Gazze'nin etrafındaki abluka kırılmalı, şu anda bu yapılmalı. Hepimiz İsrail'in, insani yardımı savaşta bir silah olarak kullandığını biliyoruz."

Üç: "Bu, çaresizliği artırıyor ve adaleti kendileri sağlamak isteyenleri teşvik ediyor. Sokaklarımız duygusal olarak kışkırtılmış ve gergin durumda."

Ve dört: "Tek taraflı bir eylem dahi olsa Gazze için derhal harekete geçmemiz yönünde büyük bir beklenti var."

Bakan Fidan, 'tek taraflı da olsa Gazze için derhal harekete geçmeliyiz' derken bir dışisleri bakanları grubuyla Refah kapısına gitmeyi kastediyormuş.

Başta yarım yamalak yansıtılınca kafaları karıştırmıştı.Tek taraflı bir eyleme kalkışacağız, sanılmıştı. Sonra aslı anlaşıldı.

Onu bile tek başımıza yapamıyoruz, Suud'la Mısır ve Emirlikler'in bakanları da eşlik etmeden olamıyor.

Suud'la, Emirlik'lerle barışalım, Mısır'la normalleşelim, darbeci Sisi'yle ipleri koparmak yanlıştı, tanıyalım ve ilişkiye geri dönelim...

Hepsi tamam ama Müslüman Kardeşler'e idam cezaları gelmeye devam ediyor. Buna iki satırlık bir tepki göstermeyecek kadar niye alttan alıyoruz

Mısır yetkilileriyle idamları görüştüğümüzü, sağduyu ve adalet tavsiye ettiğimizi de mi söyleyemeyeceğiz

Müslüman Kardeşler'in 8 yöneticisine daha idam cezası verildi. 80 yaşındaki İhvan lideri Muhammed Bedii de var aralarında.

Güdümlü medyada haberi dahi geçilmiyor. Bu tür haberlere yayın yasağı gelmeye başlarsa şaşırmayacağız.

Demediğimizi bırakmadığımız Af Örgütü gibi Batılı STK'lar kadar olamıyoruz. Onlar ses veriyor yine, kampanyalarla tepki gösteriyor.

Ümmetin umudu, mazlumların koruyucusu olma iddiamız nerede Diklenmeden dik durmaya ne oldu

İfratla tefrit, dedikleri iki aşırılık arasında, bir uçtan öbürüne gezinip duruyoruz.

Gören de Suud'la, Mısır'la barış karşılığı Arap sokağının kahramanlığına oynamama şartı koydular sanır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ara Arap liderleri gölgede bırakacak kadar popülerdi o sokakta. Bundan rahatsız oldukları da sır değildi.

Arap sokağının alkışına oynamamak, artistlik ve popülist şov gibi algılanacak çıkışlardan uzak durarak mekânın sahiplerini kızdırmamak başka. Ki buna zaten en baştan dikkat etmeliydik...

Fakat sokaklarında yalnız takılma yasağı koymuşlar gibi ayağımızı tamamen kesmek çok başka.

ÜMİT ÖZDAĞ'I KİM KANDIRDI

Zafer Partisi lideri Özdağ, yeni bir dolma yutturmaya kalktı.

X'te yazıyordu ki:

"İmamoğlu'nu ağlatan ağıt, Türk düşmanlığını anlatıyormuş. Anlamadığın şeye ağlamayacaksın. Lütfen ekteki videoda ağıtın Türkçesini dinleyin."

Güler misiniz, ağlar mısınız...

Kürtçe'nin lahuti sesi Rojda, 28 Mayıs'taki Yaşar Kemal'i anma gecesinde bir şarkı okumuştu. Usta sanatçı Ahmet Güneştekin ev sahibiydi. Oradaydım, İmamoğlu da davetliler arasında oturuyordu.