Yavuz Ağıralioğlu ile hasbihal

Yeni çağın yeni Nemrutları, Firavunları yıkımlarını, katliamlarını yaptılar ve artık nakış nakış teferruatlarını işlemeye başladılar!

Güzergahlar belirlendi, şimdi tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi masalarına koyacakları yiyeceklerinin, takacakları takıların ve dahi her türlü enerji akışının bekçilerini belirliyorlar!

Baksanıza; Bosna, Ortadoğu, Ukrayna derken, İran Cumhurbaşkanı'nın helikopteri düşüyor, Suudi Arabistan Kralı yüksek ateşten hastaneye kaldırılıyor, aynı Suudi Arabistan'da konserler, defileler düzenleniyor!

Kim ne yaparsa yapsın, kimler kimlerle olursa olsun, biz tamam demeden hiçbir şey olmayacak, olamayacak!

Tıpkı, 100 yıl önce olduğu gibi...!

Nasıl, biz olmadan dünya tarihi yazılamamaktaysa bundan sonra da dünyanın hikayesi bizsiz yazılamayacak!

Kim ne derse desin, her ne kadar ekonomide can acıtıcı sıkıntılar çekiliyor olsa da yarına ve yarınlara en hazır ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir.

Şimdilerde, alabildiğine itibarsızlaştırılmaya çalışılan köprüler, otoyollar, havaalanlarının ne için yapıldığı, çok değil beş altı yıl sonra anlaşılacak.

Tıpkı, savunma sanayiinde gelinen noktanın anlaşıldığı gibi...

Peki, bizler yeni yüzyıla hazır mıyız

Önümüzdeki süreç, sadece iktidarın hazırlanmasıyla sürdürülecek bir süreç değildir, asıl hazır olması gereken muhalefettir.

Daha doğrusu, Türk siyaseti yeni sürece hazır mı

Zihnimdeki sorularla, Sayın Yavuz Ağıralioğlu ile bir kahvaltıda bir araya geldik.