Tükenecek miyiz

Tükenecek miyiz gerçekten Tükenenleri geri getirmeye muktedir olabilecek miyiz ya da tükenmek üzere olanları kurtarabilecek miyiz Bir belgeseli izlerken, zihnimde uyanan sorulardır bunlar. Belgeselde Şili'deki milli parkta, dünyada soyu tükenmek üzere olan Puma türünün sonunun gelmesini engellemek için yapılanlar anlatılıyordu. Bu türün korunmasının doğal bir şekilde olması için de adını ilk defa duyduğum, "Guanako" (Lama'lara benzettim) isimli bir türü, milli parktaki pumaların doğal yaşamlarını sürdürüp ve doğal şekilde avlanıp doğuştan gelen özelliklerini kaybetmemeleri (tembelleşip tür özelliklerini kaybetmemeleri) için çoğaltma kararı almış yetkililer. Ve şu an görüldüğü kadarıyla işler yolunda gidiyor. "Guanako" ların erkeklerinin, dişilere sahip olma kavgalarının eşliğinde, pumalar da rızıklarını çıkarıyorlar. Duymuşsunuzdur, bilim insanları, 4 bin yıl önce nesli tükenen Mamut'ları, yaşayan en yakın akrabaları Asya fillerinin genetiğiyle karıştırıp, Mamut türünün tekrar dünya yaşamına döneceğini umuyorlar. Gerçi, bu yeni türün, "Mamut olarak değil de, ''Arktic'' ismiyle anılması daha doğru olur, çünkü sonuçta bir melez yaratacağız" açıklaması yapıldı. Bu melezleştirme ve gen karışımı konusunun ne kadar etik olduğu ile ilgili olan tartışmalar, hakikaten beni güldürüyor. Dünya üzerinde neler yapılıyor iken, artık böylesine tartışmalar eskide kaldı. Günümüz dünyası, aklımızın ucundan dahi geçmeyecek şeyler gösteriyor bizlere. Peki, ya bizde... Basit bir internet araması yapalım, "Türkiye'de nesli tükenen ya da tükenmekte olan hayvanlar'' yazdığınızda inanın karşınıza çok acı bir tablo çıkıyor. Mesela birkaçı: Hazar Kaplanı, Asya Çıtası, Kafkas Bizonu... Eminim, siz de benim gibi, "Bu türler Türkiye'de mi yaşamışlar" sorusunu sordunuz kendinize. Lakin, tehlike altında olan türlere baktığınızda, işlerin çok kötü bir yola girmesine ramak kalmış gibi gözüküyor. Alageyiğin, Akdeniz Foku'nun, Telli Turna'nın, Bozkır Kartalı'nın, Ulu Doğan'ın, Çizgili Sırtlan'ın ve daha birkaç hayvanımızın nesilleri tükenmek üzere! Az önce okuduğunuz bu türleri, hepimiz çocukluğumuzdan beri duyarız. Ve bu türlerin yok olma tehlikesi altında olması, beni fazlasıyla üzüyor. İnanıyorum ve görüyorum ki, bu konulara hayatını vakfetmiş kişiler var ve buna çok seviniyor ve kendilerine saygı duyuyorum. Lakin, bu duruma, o birkaç kahramanın gücü yetmeyebilir. Böyle konularda, toplumsal (çoğulcu) bilinç her şeyin önüne geçmeli, hep beraber hareket edilmeli. Çevremizi, doğayı, ormanlarımızı hep beraber korumalıyız. Ve tabii, adına spor (!) denen "avlanma" nın yasaklanmasıyla! Zevk için, binlerce liralık son teknoloji tüfekle, korunaklı bir mesafeden hayvan öldürmekten zevk