HAVALAR NASIL

Son günlerde hepimizin bizzat yaşadığı hava durumları, bana çocukluğumun kışlarını hatırlattı. İstanbul'un beyaza büründüğü bu manzara, memlekette her kış gördüğüm manzaraya götürdü beni. Aslında ilk değil, İstanbul'da bu havayı, peyderpey 3-4 sene arayla görürüz. Ama, bu seferkinde bazı farklar oldu. Haberlerde, İnsanların araçlarını yollarda bırakıp, evlerine yürüyerek gitmek zorunda kaldığından, Ankara İstanbul yolunun kapandığından, uçakların kalkamadığından bahsediliyordu! Acaba, bundan kaynaklı, tedarik zincirinde aksamalar oldu haberlerini de duyar mıyız Oysaki bu hava şartları ilk defa olmadı. Ankara İstanbul yolu, henüz Bolu tüneli yokken bile, kapanıp da tedarik zincirini aksatmadı. Ve mağduriyetler, medyadan bu derece gümbür gümbür servis edilmedi. İnsan soruyor bir şeylere mi hazırlanıyoruzBirileri yakında, eskisinden pek de farklı olmayan bu hava şartlarını, küresel ısınmaya bağlar. Ne de olsa küresel ısınma, başımıza gelecek her şeyin müsebbibi olmanın en büyük adayı. Yıllardır peyderpey buzulların eridiğinden ve daha da eriyeceğinden bahsedilir. Bu durumun, deniz seviyesini yükselteceğinden, birçok kıyı şeridinin sular altında kalacağından ve bunun çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğinden bahsedilir. Bu küresel ısınma konusu, uzun zamandır insanlığın gündeminde tutuluyor. Biraz düşününce, neticede küresel ısınma bugün başlamayacak, bunun fark edildiği günden beri eriyen ve kopan buzulların biraz da olsa suyu yükseltmiş olması lazım. Oysaki, 100 sene önce çekilmiş Kız Kulesi fotoğrafı ile şimdiki halinin su seviyesi arasında hiçbir fark yok. Hatta, diğer sahil fotoğraflarını karşılaştırdığımızda, aynı sonucu görüyoruz. Havaların anormal soğuduğunu veya anormal ısındığını söylüyorlar. Benim yaşımda olanlar gençlere nazaran daha iyi bilir, ülkemizde son senelerde yaşanılan hava olayları, eski tarihtekilere göre pek de farklı değil. Kuraklık olduğundan da bahsettiler. Biz, aileden fındık üreticisiyiz, bahçesinden tam verim alan insan sayısı eskilerle aynı. Don vuranlar oldu, ama bu durum ilk değil, ezelden beri bilinir ve ara sıra olur. Siz de çevrenizi gözlemleyin, çiftçilere sorun, son yıllarda yaşayıp da eskiden yaşamadığı bir hadise var mıBirtakım çevreler, bölgesel bazda uçaklardan atılan gazlar ile iklime müdahale edildiğinden bahsediyor. Fakat bununla elde edilebilecek şeyin, yalnızca dar bir bölge ile sınırlı kalacağını düşünüyorum.Dönelim küresel ısınma meselesine. Bu işin en büyük sebeplerinden biri olarak, büyükbaş hayvanların çıkardığı gazı gösteriyorlar! Bilim insanları, arabalara müdahale etmekten, fabrikaların bacalarını durdurmaktan önce, ineklerin azaltılmasını savunuyorlar!Lüks değil temel gıda maddesi olan süt ve etin kaynağı hedef gösteriliyor. Bu anlayışla politikalar geliştiriliyor. Alternatif olarak yapay etler çıkıyor (İçinde ne kullanıldığına dair araştırma yapmanızı öneririm)!İşin öteki tarafında birileri, küresel ısınmayı durdurma ve hasarı geri almanın üzerine uçuk fikirler öne sürüyor. Mesela, Pandemi sürecinde hastalık ve tedavi ile ilgili