Hata yapma özgürlüğü

Şu sıralarda gerek sosyal medyada, gerek televizyon medyasında, gerekse matbu yayınlarda en çok üzerine gidilen olgu, kişisel gelişim. Psikoloji ve sosyoloji ile harmanlanarak insanlara hayatlarını nasıl dizayn etmeleri konusunda fikirler veren, hatta üslup olarak bilinçaltı göndermeleri kullanarak neredeyse emir verir gibi, bazı konular ısrarla gündeme geliyor. Geleneksel yetişme ve yetiştirme tarzlarının çağdışı, banal ve sağlıksız olarak empoze edildiği günümüzde, bizleri kendilerinden çok seven kişisel gelişim uzmanlarımız daha modern ve faydalı olduğunu iddia ettikleri yöntemleri, insanlara, her yerden yönlendirerek empoze etme çabasında. Çocuk yetiştirirken aile büyüklerinizin sözlerini değil, bizim sözlerimizi dinleyin daha sağlıklı nesiller ortaya çıkacak diyerek, geleneksel çocuk yetiştirme ögelerimizin artık mazi yapıldığı günümüzde, deneyimlediğimiz üzere, vatana millete aileye ve topluma hiç olmadığı kadar faydalı nesiller yetiştirdiğimiz aşikar! Bunlara istinaden ısrarla karşımıza çıkarılan cümlelerden en fazlası, "Hata yap, bir daha hata yap, bir sonrakine daha güzel hata yap" cümlesi. Bu gibi empozeler günümüz teknolojileri kullanılarak, daha ziyade çocukluk ve ergenlik çağındaki nesillerin karşısına çıkarılıyor. Bu, dimağlarda, hata yapmalıyım bu benim en doğal hakkım, hatta hata yapmak zorundayım ve bu hususta kimse bana hesap soramaz algısı yaratmaktan öteye de geçmiyor. Orhan Gencebay'ın da söylediği gibi, "Hatasız kul olmaz". Zaten hata yapmaktan çekinirken insan ister istemez birçok hatalar yapıyor ve bu hataların bedelini ödüyor. Lakin dikkat ederseniz, dediğim gibi hata yapmaktan çekinirken yapılan hatalar, sayıyı en aza indirdiği için ödenen bedeller de en aza indirgenmiş oluyor. Bu empozeleri yapan insanlar, yapılacak hataların büyüklük küçüklüklerinden hiç bahsetmedikleri gibi, zamanında bu hataları yapan insanların karşılığında, ne bedeller ödediğini de söylemlerinin ardına eklemiyor. Öyle hatalar vardır ki, bedelleri çok ağır olabilir. Çok ufak bir örnek üzerinden gidecek olursak; Bir çocuk babasının arabasını, ehliyeti olmadan bir hevesle kaçırabiliyor. Ensesinde hissettiği korku neticesinde