Evlat

Allah kimseyi evladı ile sınamasın... Söze böyle başlamayı tercih ettim, çünkü evlat denilen kavram şu hayatta hiçbir şeyle kıyaslanamayan yegane şeylerden biri. Sözü nereye getireceğimi az çok tahmin etmişsinizdir. Birkaç gün önce vuku bulan elim bir trafik kazasından bahsediyorum. Bir tarafta kocasından ve daha tam tanıyamadığı babasından yoksun bırakılan bir evlat diğer tarafta 16 yaşında anne babasından gizli (veya değil bilemiyoruz) annesinin arabasını alıp süren ve nihayetinde bir faciaya sebebiyet veren diğer bir evlat... Kimsenin başına böylesine olaylar gelmese keşke, lakin maalesef hayatın böyle acı hadiseleri var. İki taraf içinde dayanılması zor bir durum. 16 yaşındaki bir çocuğu, yaptığı hatadan dolayı buradan yargılamak haddim değil, o hukukun ve adaletin konusu. Her şeyin bir bedeli vardır, bu bedeli ödemek için ister 16 yaşında olalım ister 56 yaşında olalım, yaptıklarımızın ceremesini çekeriz.

Bu kazada, iki tarafın dışında bir annemiz var ki, asıl konuşulması gereken kişi olarak, kendisini baş köşeye yerleştirdi. Olayı ilk duyduğumda, yani kaza haberini ve ardından anne ile çocuğun yurt dışına kaçtıkları haberini gördüğümde, muhtemelen çok korktuklarını ve o korkunun şokuyla, böylesine saçma bir karar verdiklerini, ortalık biraz sakinleştiğinde de yurda dönüş yapacaklarını düşünüyordum. Ancak, detaylar ortaya çıktıkça, yani kaza yapan gencin alkol ve yasaklı madde etkisinde olduğu, kazadan sonra gencin annesinin kaza yerine gelip, ambulans ve polisi aramak yerine oğlunu bir an önce oradan kaçırdığı, kaçırmakla kalmayıp kazazede olan ve şu an hayatta olan diğer dört kişinin de herhangi bir yardım çağır(a)maması için, kazazedelerin telefonlarının toplanıp götürülmesi, bu işi artık organize bir cinayet ve organize bir kötülük, kalpsizlik, haysiyetsizlik, insanlık dışı canavarca bir duruma dönüştürüyor. Hayat bu her şey başa gelebilir, evladınla da sınanabilirsin, lakin orada o insanları ölüme terk etmek, kendisinin yardım çağırmasını geçtim, yaralılar kendilerine gelirler de yardım isterler, diye telefonlarını toplamak da neyin nesi Hatta, kazazedelerin bir tanesinin ifadesine göre, ağır yaralı halde karanlık ormanda zar zor hareket edip telefonla yardım isteyecekken, elinden telefonunun alınması olsa olsa, Netflix filmlerine konu olabilecek bir caniyi konu alan uçuk bir film sahnesi olabilir.