Siz ezilme nedir biliyor musunuz

Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz." Bu cümleyi bilmeyenimiz yoktur. Sabah akşam ülkeyi yönetenlerin dilinden eksik olmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in

Belli ki sürdürülen ekonomi politikasının açtığı yaralar var, belli ki bu, tepkiler oluşturuyor, bu politikaları halka "yedirmek" için soslar lazım, onun adına siyasette "halkla ilişkiler" deniyor, işte o çerçevede geliyor "Enflasyona ezdirmeyeceğiz" söylemleri

Malum enflasyon ezer. Yüksek enflasyonla gelen ahlaksızlıklar daha çok ezer. Gramaj düşürme, kalite düşürme, hangi malın fiyatının gerçekte ne olduğu ya da olmadığı bilincinin kaybı enflasyonun getirdiği "yedirme" yöntemleridir.

Enflasyonun, hele bizdeki gibi dünya ülkelerini ona katlayan yüksek ve dahi yapışkan enflasyonun ezdiğini büyük ekonomist olmaya bile gerek yok, herkes bilir.

İşte onun için devletlüler, "Ezdirmeyeceğiz" diyerek, altta kalanların içini biraz ferahlatacağını düşünürler.

Hem memleket ezici bir sürecin içine sürüklenmiş hem de "ezdirmeyeceğiz" diye teselli çabaları

Belli ki iktidar dili şu andaki durumu dillendirmiyor. Çünkü gelecek siğası (kipi) kullanıyor. Aslında gelecek kipi kullanıyor da, vatandaşın bunu "bugünkü boğulma" için anlamasını da istiyor.

Burada asıl problem, "Ezdirmeyeceğiz" söylemini sürdürenlerin, "Ezilme"den ne anladıkları, neyin "ezilme" neyin "Boğulma" olduğunu ne kadar biliyor olduklarında toplanıyor.

Sorulacak bir soru şu:

-Ezilmeyi biliyor musunuz Hayatınızda hiç ezilme, boğulma durumu yaşadınız mı

Vatandaş açısından bakıldığında Yukardakiler vatandaşın ne kadar ezildiğini bilmiyorlar. Onun için sokak röportajlarında insanlar "Bir hafta yer değiştirelim, sizin aldığınız maaşlarla biz, bizim aldığımız maaşlarla da siz yaşayın, o zaman halimizi anlarsınız" diyorlar.

-Ayda 10 bin lira emekli maşı alan insanlar ezilir mi ezilmez mi Bunlar kaç milyonluk bir nüfusu oluşturuyor

-10 milyona yakın maaş aln emekliler kç milyonu oluşturuyor

-Açlık sınırının asgari ücretin üstüne çıktığı bir ülkede asgari ücretle çalışmak durumunda olan milyonlarca insan için "Ezdirmeyeceğiz" sözünün anlamı var mı

-Yoksulluk sınırı, orta gelir grubunun boyunu aşar hale gelmiş durumda. Evet artık orta gelir grubu bile "Eziliyoruz" çığlıkları atıyor. "Orta gelir grubu çöktü" tespitleri Yukarılara ulaşabiliyor mu Yoksulluk sınırı 61.820,10, profesör maaşı 60 bin tl. Ömrünü bilime adamış insan yoksulluğa talim ediyor. Daha ne söylenebilir ki

Acaba Yukardakiler de Türkiye'yi, ekonomiyi "TUİK gibi" mi görüyor, yoksa TUİK onların görmek istediği Türkiye'yi mi fotoğraflıyor, orada "Enflasyonun yüzde 75 olması ile 45 olması arasında bir fark gözükmüyorsa" ezilmekle ezilmemek arasında da bir fark gözükmez.

Yukarılara bir soru sormak lazım:

-Acaba enflasyon onlar için de ezici bir belâ mı

Ne bileyim herhalde onlar ezilmiyordur. Ezilen ezileni ezmekten kurtaramaz ki