Sinan Ateş cinayetini çözmek

Üzerinden bir yıl geçti. Ülkü Ocakları eski başkanı idi. Güpe gündüz, Ankara'nın göbeğinde katledildi.

Dosyaya giren bilgileri, T24'ten Asuman Karaca geniş biçimde kamuoyu ile paylaştı. Haber hakkında soruşturma açıldı.

Haberin boyutları bilinenlerin çok daha detaylı boyutlarını ortaya koyuyor. Ama bu bilgiler ortaya çıkmadan önce de "iltisaklar" belli idi. Sinan Ateş'in annesi, kız kardeşi, eşi "Her şey ortada" diyorlar ve adres gösteriyorlar.

Normalde bu işin peşini Ülkücülerin, dolayısıyla MHP camiasının bırakmaması beklenir. Ankara'nın göbeğinde bir eski Ülkü Ocakları Başkanı öldürülecek de, ülkücüler ve MHP sessiz kalacak, olacak iş mi

Ama, garip olan şu ki, cinayet zanlıları arasında ülkücü diye bilinen isimler var, o ülkücü isimlerden birilerinin bir MHP milletvekili ile süreç içinde teması var. Daha ilginci, ülkücü camia Sinan Ateş'e sahip çıkmıyor.

Dosyaya giren bilgilere bakıldığında cinayet zanlıları arasında "Sinan Ateş'in ipinin çekildiği, kaleminin kırıldığı" ve o yüzden infaz sürecinin başladığı yolunda konuşmalar olduğu görülüyor.

Yani demek ki, "Bir yerler" var, orada "birilerinin infazına karar verilebiliyor", o kararlar birilerine iletiliyor, görevlendirmeler yapılıyor, "Devletin içine bile uzanılarak" bilgiler toplanıyor, sonunda infaz gerçekleştiriliyor. İnfazdan sonra susmak gerekiyorsa susuluyor, konuşmak gerekiyorsa konuşuluyor.

Şu okuduğunuz paragraf, Türkiye'yi yönetenler için sarsıcı bir muhteva taşımıyor mu

Bir kere Sinan Ateş, ülkücü camia içinden biri. Sonuçta o katledildiğine ve cinayete karışanlar da o camia ile bağlantılı insanlar olduğuna göre, içerde bir şeyler oldu ve o sebeple infaza karar verildi, demektir.

O zaman içerde, bir insanın, dün başkanınız olan insanın infazına karar vermeye yol açan bir iş olmalı ve o işin "infaz gerekçesi!" olabileceğine karar verecek bir yapı olmalı, değil mi

Diyelim sol örgütlerde ya da PKK'da, bu tarz "iç infazlar" olduğunu biliyoruz. Dostoyevski Cinler isimli romanında, 1917 Devrimi öncesindeki komünist örgütlenmelerde bu iç infazlara temas eder. Lider karar verir ve infaz gerçekleşir. Örgütün diğer elemanları da, infazın sosyalist devrim gereği gerçekleştiğini içlerine sindirirler.

Benzeri iç infazlar, geçtiğimiz yıllarda PKK içinde de defalarca haber olmuştur. Orada da Kandil'in patronları ya da cezaevine düşmeden önce Abdullah Öcalan, gerekçesi kendilerinden menkul birçok "örgüt suçu"nu infazla cezalandırmışlardır!

Sinan Ateş cinayeti, çok açık bir "örgüt içi infaz" niteliğinde gözüküyor. Niye oldu bu Kim karar verdi infaza

MHP'nin bir lideri var. Belli ki sayın Bahçeli, "Ülkücü camia"nın da lideri konumunda. Sayın Bahçeli'nin, epeyce bir zamandır, iktidarın da etkili bir paydaşı olduğunda kuşku yok. İktidarın Ak Parti kanadının, bu arada tabii ki sayın Cumhurbaşkanı'nın, iktidar paydaşlığı olmasa dahi, ülkeyi yöneten kadrolar olarak, bu cinayetin irtibatlarını iltisaklarını ortaya çıkarma konusunda azami hassasiyeti göstermeleri gerekirdi.