"Reis bunu yapmamalıydın!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını tv kanallarının canlı vermesiyle yetinmemiş, bir de şahsi sosyal medya hesabından açıklama yaparak "Yüzde 5 emekli maaş zammı""Müjde" diye vermiş. Erdoğan'ın paylaşımının altına bazı vatandaşlardan "Reis bunu yapmamalıydın" gibi tepkiler gelmiş. "Tepki" dediysem, tam öyle değil. Bir tür sitem bunlar. Yani "Reis muhabbeti" devam ediyor, ama yine de vatandaş, emekli maaşıyla hayatın çekilmezliğini duyurmaya çalışıyor.

Sokak röportajlarında da emeklilere "Hayatından memnun musun" diye sorulduğunda pek çok tepki yanında "Reis muhabbeti"nden vaz geçmeyenler var. Emekli olup da, hayattan memnun olmak kolay değil. Gündeminde "Reis rezervi" olmayanlar, emeklinin boğulma hissini çok rahat yansıtıyorlar. Ne "en düşük" emekli maaşı ile geçinmek mümkün, mesela İstanbul'da, ne de yüzde 42.6 artışla Eviniz kira ise, ikinci bir işte çalışmıyorsanız, emekli maaşı açlık maaşı Onun için emekli hayatı ucuz ekmek kuyruğu demek, ya da her türlü ucuzluğun arayışı demek İnsanların "Alman emekliler Türkiye'de tatil yapabiliyor, biz evden çıkamıyoruz" diye isyan etmesi son derece tabii

Buna rağmen her türlü darlığı görmezden gelip "Reis"e toz kondurmayı içine sindiremeyen bir kitle de var. Bu bizim insanımızın farklı bir yanı Onları yadırgamak mümkün, ama o tarafın siyasi bir gerçekliğinin bulunduğunu kabul etmek gerekiyor.

Bu insanların "tuzunun kuru" olduğunu düşünmemek gerekiyor. Evet, Ak Parti dünyasında siyasetin statü, para pul her türlü rantı ile buluşmuş önemli bir "tuzu kuru" kitle var. Ama emin olmak gerekir ki, o kitle belki bu ezilmiş "Reis sevdalıları" kadar Ak Parti'ye bağlı değil. "Aç kalıp Reis'ten vaz geçmeyen"lerin Ak Parti'yi iktidarda tuttuğunu bilmek lazım. Milli gelirden pay alma noktasında Ak Parti etrafındaki "Büyük kitle" ile "Küçük kitle" arasında derin farklar bulunduğunu da bilmek lazım. Ama "Büyük kitle"nin, "Küçük kitle" ile aradaki farkı sorguladığı da gözlenmiyor.

Bu noktada belki, "Reis cenahı"ndan farklı bir duyarlılık jesti ortaya konabilirdi. Çünkü siyasete o büyük kitlenin içinden çıkarak gelmiş birisi idi. Kaldı ki o büyük kitle ile, maneviyat birlikteliğinden de söz edilebilirdi.

Ne oldu da 22 yılın sonunda böyle bir çelişki oluştu

Reis'in şu anda sokaktaki herhangi bir emekli şartlarında yaşadığı tabii ki söylenemez. Öyle olması da -ne kadar Hazreti Ömer idealizasyonu olsa bile- beklenemez. Belki gerek de yok. Ülke zengin olsun, herkes zenginliği paylaşsın, Cumhurbaşkanı da beyler gibi yaşasın

Ama ülke zorluklar Bütçe açığı trilyonlarla ölçülüyor. Demek yama deliği kapatmıyor.

İyi ama nasıl oldu da ülke bu hale geldi 22 yıldır "Reis" yönetiyor bu ülkeyi.

Denir ki, Reis'in, Tayyip bey'in, en önemli özelliği "doğru kadro istihdamı"dır. Başarısı da bununla ilgilidir.

Doğu, bir insan her şeyi bilemez, doğru insanları doğru yerde değerlendirebilirse, başarı da peşinden gelir. Geçen 22 yılın, öncesinde 1994'ten itibaren İstanbul'u yönetmenin başarılı, çok başarılı dönemleri olmuştur. İşte kişi başına milli gelirin 12.500 dolarlarla ifade edildiği yıllar da Reis'in başta olduğu yıllardır.