Mikrofon ve çekiç

Yaşanan zor günlerde medya ile ilişkinin en kötü yansıması herhalde, deprem bölgesinde görev yapan bir tv muhabirine çekiçle saldırmak olmalı.Bunu üzerinde görevli elbisesi bulunan bir vatandaş yaptı. Belli ki durumdan vazife çıkardı. Ona göre, o muhabirin hizmet verdiği tv kanalı (Halk tv) kötüydü, zararlı yayınlar yapmaktaydıYani "kötülük adına" ne yapmaktaydı Deprem bölgesindeki eksiklikleri, yönetim (iktidar, devlet) adına yetişilemeyen ihtiyaçları göstermekteydi. Sonuçta konuşanlar depreme maruz kalan insanlardı, sunulan görüntüler, depremin görüntüleriydi. Bu görüntüleri sunmak, iktidarın lehine ya da aleyhine ama, her halükârda depremi yaşayan insanların lehineydi.Deprem bölgesindeki bir insan olarak, benimsemediğiniz ya da tepki gösterdiğiniz bir medya organına konuşmayabilirdiniz, "yayınınızı onaylamıyorum" da diyebilirdiniz, ama ne anlattığını bilmediğiniz, üstelik size elinizdeki çekici görmesine rağmen mikrofon uzatan bir muhabire, üç kelime konuşmak yerine çekiçle saldırmak ne demektiİktidarın medyaya yönelik uygulamaları var; RTÜK kararı ile kimi tv'lere yönelik kapatma kararı veriliyor, kimi internet sitelerine erişim engeli getiriliyor, deprem bölgesinden yapılan yayınlarda doğrudan depremzedelerin feryadının verilmesinden rahatsız olunuyor.Oysa, "yiğidi öldür hakkını yeme" kavlince, medyanın şu deprem olayında, yardım ekipleri kadar hayati rol oynadığı görülmezse büyük haksızlık yapılmış olur. Kimi zaman yardım ekiplerinin hiç gelmediği yerlere muhabirler, kameramanlar gitti. Deprem süresince bölgede otomobilde yattılar, uykusuz kaldılar, artçı sarsıntıları hatta depremi bedenlerinde hissettiler.Onların diyelim günlerce el sürülmeyen enkaz başında içerdeki evladını, torununu, gelinini bekleyen depremzedelere uzattıkları mikrofon, en azından sahipsiz olmadıkları duygusu vermek bakımından hayati değer taşıyordu. Bırakın öfkesini dile getirsindi insanlar, isyanını seslendirsindi.Medyanın merkez yayınları ayrı bir önem taşıyordu. Depremi gündemde tutmak, tüm ülkede duygudaşlık oluşturması bakımından hayati idi. Ayrıca merkez yayınlarında davet edilen bilim adamları tarafından deprem, riskler, geleceğin inşası adeta didik didik edildi. Toplum bir anlamda ülkenin çok ciddi bir bilgi birikimi olduğu kanaatine güvenine de ulaştı.Ama iktidarda bir, sistemin her şeyi merkezi otoriteye bağlamasından kaynaklanan aksamaların görülmemesi, ikincisi ekonomik tıkanmadan sonra gelen depremin yeni bir yıpranmaya sebep