Kimden yanayım

"Ahmet Abi" ya da "Ahmet Taşgetiren" diye başlayarak iyi niyetli yargılayıcı "ne yapıyor, nerede duruyor, neden savruldu" gibi soranlar oluyor.İçime baktım, kendime sordum. Durduğum yeri yazıyorum. Onlara da "Piyasadaki güç ve ahlak sınavına baktığınızda siz nerede duruyorsunuz, kendinize baktınız mı" diye sormak isterim. Çünkü herkesin hesabı ayrı görülecek. İşte cevabım:Bir maganda, cipini sokakta oynaşan köpeklerin üzerine sürüyor. Kimden yanasınız Ben köpekten yanayım.Başlarına vurula vurula öldürülen fok balıklarından yana oldum hep, onların çığlığını unutmadım. Taşa tutulan, yere çarpılan, üzerlerinde atış talimi yapılan sokak kedilerinden yana oldum, kanatları yolunan kelebeklerden yana oldum.Bosna'dan yana oldum, Doğu Türkistan'dan, Filistin'den yana oldum, Kunta Kinte'lerden yana, Kızılderililer'den yana oldum ve her türlü insanlık dışı zulüm düzenine Karşı.İstiklal Mahkemeleri zulmüne uğrayan İskilipli Atıf Hoca'nın yanındayım, "Git biraz da Mısır'da kumda oyna" denilen Akif'in yanındayım.Tabii ki Yassıada Mahkemelerinin karşısında, mazlum 27 Mayıs şehitlerinin yanındayım.12 Eylül'ün Diyarbakır Cezaevinde köpeğine tekmil verdiren asker asker değil benim gözümde, köylüye pislik yediren özel harekatçı, güvenlik görevlisi değil, Roboski'de cesetleri katırlar üzerinde taşınan çocuklardan yanayım, onlara ağıt yakan annelerden yanayım, 12 Eylül hukukunda "bir ordan bir burdan" genç asıp adalet icra ettiğini sananlardan yana değilim.28 Şubat'ta ikna odalarına sokulan genç kızlardan yanayım. Anadolu'yu üç-beş başörtülü Cerrahpaşalı öğrenci, birkaç yazar, birkaç müzisyen ile bunun için dolaştık. 312'den "Ankara'yı yeniden inşa edin" dediğimiz için yargılandık."Seni seviyoruz savunan adam" çığlığı tek bir insan savunması değildi, bütün haksızlıklara karşı bir duruştu.Şiir okuduğu için görevden alınan, "Muhtar bile olamaz" manşetleriyle linç edilmek istenen, cezaevine gönderilenlere, "Cezaevinden çık senin yanında Anadolu yollarına düşeriz" diye seslendik.İmam Hatip öğrencilerinin üniversite yolu kesilirken, üniversitelerde başörtüsü kıyımı yaşanırken "Bu ülkenin çocuklarının kanatlarını koparmayın, bırakın yükselsinler" diye isyan ettim.Bir gece yarısı muhtıra verildiğinde, iktidarda iken kapatma davası açıldığında Ak Parti'nin ve milletin hakkını savundum.Soru çalmalar bir "dini cemaat mensubu" diye, "Devlette bizimkiler olsun" gerekçesine dayanıyorlar diye onların yanında mı olacaktık Onlar yargıyı, iktidarın da desteği ile zulüm aracı haline getirdiğinde, suç üretip yargı alet edildiğinde, iktidar onlara göz yumduğunda onlarla birlikte mi olacaktık Yargıyı, Emniyeti kötüye kullandıklarında bunu "Dava" adına kabul mü edecektik "Olmaz" dedik. "İyilik hareketi" diye bağlanan insanların siyasi savaşa sokulmasının en büyük kötülük olduğunu yazdık.Şimdilerde nerelerdeyizEn kritik davalarda karar veren hakimin "kurt işareti" yaptığını görüyorsunuz. Nerede duracaksınız Siyaset kürsülerinden infazlar gerçekleşiyor, "Bizde hukuk böyle işler" deyip sineye mi çekmek gerekiyor Dün "Adaleti ayakta tutmaya çalışan "Biz", bugün güç elimize geçince hangi "Bize"e dönüştükAnayasa Mahkemesi Başkanı, bir yıl içinde 66 bin bireysel başvurunun "Adil yargılanmama" gerekçesine dayandığını açıklıyor "Adil yargılanmayanlar" içinde bulunmak ister miydinizKPSS sınavlarında 100 puan almanıza rağmen iktidar çevrelerinden bir tavsiye mektubu getiremediğiniz için mülakatta elenenler arasında olmak ister miydinizSiyasi ayak oyunlarıyla kendi başbakanımızı yemişiz Bu siyasi ahlak mıydı bizim şiarımızŞehir Üniversitesi kapatılırken kimden yana olmak gerekiyorduYolsuzluk yapanlar "Bizden" olunca ses çıkarmamak, ya da "Onlar olsa onlar da yapardı" gerekçesine sığınmak mı gerekiyorReis Bey'i okurduk bir zamanlar. Reis Bey, haksız bir kararın vicdan azabı ile kıvranırdı içimizde. "Hazreti Ömer'in Adaleti" diye bir şey vardı