İhvan, Çeçenler, Uygurlar ve ötesi...

Önce bir tv kanalına konuk olarak katılan Milli Gazete genel yayın yönetmeni Mustafa Kurdaş'tan duydum: "Son dakika haberi" anonsuyla. Mustafa Kurdaş o sırada aldığı bir habere atfen"Müslüman Kardeşler'in İstanbul'da yaşayan lideri Mahmut Hüseyin'in vatandaşlıktan çıkarıldığı"nı söylüyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç gün önce Mısır'a gitmiş, Sisi ile görüşmüştü. Darbeden sonra birçok İhvan mensubu ile birlikte Türkiye'ye sığınan Mahmut Hüseyin "Sisi ile görüşmenin ilk kurbanı" mıydı

Aynı programa konuk olarak katılan Mehmet Metiner habere "Mustafa kardeş son gölünü attı" diye tepki verdi orada Belli ki Metiner haberi, iktidarı yıpratan boyutu ile görmeyi tercih ediyordu.

Salı günü İsmail Kılıçaslan'ın Yeni Şafak'taki yazısı şu başlıkla çıktı: "Çeçenleri geri mi yolluyoruz" Kılıçaslan "Cumhurbaşkanının Sisi ile teması sebebiyle kendisini çok kırgın ve kırık hissettiğini belirttiği" yazısının sonunda şunu kaydediyordu: "İslam dünyasının etkili güçlerinden biri Türkiye'dir" cümlesini zayıflatacak işlere çanak tutmak anlamına gelecek yollara tevessül edilmemelidir. Önümüzdeki dönem belli ki bu cümleye çok ama çok ihtiyacımız olacak."

Kılıçarslan, Çeçenlerin çok olumsuz şartlar içinde yaşanan geri gönderme merkezlerine gönderildiğine dair haberlerin güvenilir kaynaklarca bildirildiğini not ediyordu.

Bu konudaki çok geniş kapsamlı yazıyı dün Karar'da Elif Çakır imzasıyla okumuş olmalısınız. Elif Çakır, hem vatandaşlıktan çıkarılan Mahmut Hüseyin'e yakın birisi ile hem de insan hakları savunucusu avukat Gülden Sönmez'le konuşmuş. Gülden hanım peşin peşin şunu söylüyor:

"Vatandaşlıktan çıkarma veveya verilen vatandaşlığı geri alma konusu sadece açıklanan isimler ile sınırlı bir konu değil maalesef. Son bir buçuk yıldır artan oranda bu şekilde vaka ile karşılaşıyoruz.

Mısırlı, Suriyeli, Çeçen, Özbek şahıs ve ailelerle ilgili dava işlemleri avukatlar tarafından takip edilmekte. Vatandaşlıktan habersiz olarak çıkarılanlar, bir anda TC kimlik nosuz kalıp tüm kamu sistemi erişimleri ve banka erişimleri iptal olduğu için yaşarken resmi olarak öldürülüyorlar."

Mahmut Hüseyin'e yakın isim ise vatandaşlıktan çıkarma işleminin Sisi ile görüştükten sonra değil, görüşmeden iki ay önce gerçekleştiğini belirtmiş. Bu "iki ay önce" bilgisi de çok ilginç. Bir anlamda sonra çok daha büyük boyutta yapılacak olan işlemin ilk adımının atıldığı sinyali verilmiş olmalı Sisi'ye
Sisi'nin darbesinden sonra Türkiye'ye sığınan Müslüman Kardeşler mensubu 30 bin kişi olduğu belirtiliyor. Sisi ile ilişkilerin onları nasıl etkileyeceği ise bir başka soru.

Elif Çakır'ın yazısında dikkat çekici bir başka bilgi daha var: İddiaya göre Mahmut Hüseyin dosyası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önüne konmuş. Muhtemelen bir düzeltme bekleniyor. 12 yıllık gerilimden sonra gelinen "Sisi ile normalleşme" sürecinin buna ne kadar imkân vereceği görülecek.

Yukardan beri yazdıklarımıza bakıldığında "İhvan'la ilişki" meselesi tek değil. Çeçen var, Uygur var, Özbek var, Suriyeli var. Normal göçmenlerin ötesinde, ülkelerinin rejimleri uygulamaları ile sorunlu, "muhalif" diye nitelenebilecek ve muhalefeti islâmî aidiyetle birlikte yürüten insanlar Türkiye'ye sığınmışlar. Türkiye'de kendilerine korumalı bir alan bulunabileceği inancıyla, ümidiyle Türkiye'nin bunlara yardımcı olduğu da bir vakıa