İç güçler

"Dış Güçler"i yazdım dün. "Dış güçler"in her zaman tehdit olmayabileceğini, onların bile ülke için potansiyel imkân haline getirilebileceğini, bunun da makul rasyonel yöntemleri bulunduğunu belirttim. Tabii ki bir ülke için asıl güç, "içerde"dir. "İç güç"tür. "İç güç"ünü kullanamayan ülkeye, "Elden gelen öğün olmaz, olsa da vaktinde bulunmaz." "İç güç" geliştirilebilir bir şeydir. Mesela, Uzakdoğu sporları, beden ruh ilişkisini geliştirerek gerektiği zaman insanın olağan dışı bir direnç kazanabildiğini ortaya koyar. window.__ITGS_started Date.now(); Yoga meditasyon başka iç direnç geliştirme yollarıdır.Bizim kültürümüzde, mesela tasavvufi eğitim yöntemleri, sanılanın ya da görülenin aksine temelde iç gücü besleme disiplinidir. Diyelim murakabe, kişiyi Yaratan ile çok daha diri ilişki kurabilmeye yöneltir. Diyelim tefekkür-i mevt, ölüm korkusunu giderip, hayatla daha diri ilişki kurma tecrübesini temin eder.Psiko-terapiler iç güç aşınması durumunda yeniden toparlanmayı temin etmeye yönelik yöntemlerdir.Vücudun bizatihi kendisi de, diyelim bir yaralanma durumunda o bölgeyi iyileştirmek için seferber olur. Ya da bir mikrop girdiğinde vücuda, savunma için antikorlar harekete geçer.Bir toplumun iç gücü. O da geliştirilebilir ya da çökertilebilir.Bu bizim toplumumuz için de böyledir.Felaket anı, toplumlar için "hayati" bir sınamadır. "Hayati" yani "Hayat Memat, Ölüm Kalım" mücadelesi niteliğinde bir sınamadır.Sanki Mehmet Akif'in sert ifadesi ile "Ey, bütün dünya ve mafiha ayaktayken; yatan!Leş misin, davranmıyorsun Bari Allah'tan utan" diye seslenilir. Yakasından tutulur sarsılır toplum.Savaşlarda, depremlerde, "Felaket" diye nitelenen anlardaBizim toplumumuzda, böyle zamanlarda farklı bir hayat hamlesinin ortaya çıktığı da vakıadır.Diyelim Milli Mücadele'de, hani her şeyin bittiğinin, "Hasta Adam"ın mirasına konmanın hesaplarının yapıldığı ve milletin tarih sahnesinden silineceğinin zannedildiği bir zamanda, kadınlar fişek yaptılar, kundak bezini mermilere sardılar, kağnılara kendilerini koştular, tüm millet "Canını dişine taktı" ve "Varlık mücadelesi"ni kazandı.Canını dişine takmak Can havliyle ayağa kalkmak Bunlar bizim anahtar ifadelerimiz. Zor zamanlarda "İç güçlerimiz"in harekete geçebilme potansiyelinin ifadesi.Şu depremde yaşanan seferberlik duygusu millet adına böyle bir "İç güç"ü haber veriyor. Memleketin dört bir yanından insanlar, elinde işe yarayacağını düşündüğü hangi imkân varsa onu aldı, yola çıktı. Duası olan duası ile, bileği olan bileği ileDua deyip geçmesin kimse. O da varlık adına, güçlerin birliği adına bir talep - irade yoğunlaşmasıdır. Önceki akşam bir yardım kampanyası düzenlendi tv'lerin ortak yayınında. Kamudan yapılan milyarlık milyonluklar tartışılsa da, bir de kumbaraların kırılıp içinden çıkan 100 liralıklar, üç - beş yüz liralıklar, hac umre paraları, maaşlar var Eskiden "Yediden yetmişe" denirdi böyle seferberlikler için. Buradaki "seferberlik duygusu"dur asıl "İç güç." "Tamam deprem