"Durumdan vazife çıkarma" hukuku
"Durumdan vazife çıkarma" sözü malum, Çevik Bir'e ait. 28 Şubat sürecinde Sincan'da tankları yürüttüklerinde söylemişti.
O zamanlarda henüz Asker'in "Cumhuriyeti koruma kollama" misyonu vardı. Asker ortama bakar, Cumhuriyet'i koruma ve kollama durumunun hasıl olduğuna inanırsa, "Durumdan vazife çıkarır" ve harekete geçerdi. Asker, memleketi yönetenlere demiş olurdu ki, "İşler iyi gitmiyor, gözüm üzerinizde, Cumhuriyete yönelik tehlikeler arttı ve bunda sizin de payınız var, bakın tankları yürüttüm, bundan sonrasını siz düşünün"
28 Şubat günlerini yazacak değilim burada bugün.
Hukukumuzun o hallerine işaret etmek istiyorum, 28 Şubat süreçlerinin gazabını yaşayan ve bugün o günlere benzer işler yapanlara
Sayın Cumhurbaşkanı, şu 9 gencin tutuklanıp serbest bırakılması işine nasıl bakıyor bilmek isterdim.
Sonuçta Cumhurbaşkanı konuşurken, bir kısmı başörtülü kızlardan oluşan 9 genç, "Gazze'ye kan kusturan İsrail'e Azerbaycan petrolü neden bizden gidiyor" sorusunu sordular. "Sordular" derken pankart açtılar, slogan attılar. Doğru, keyif kaçırıcı bir eylem. Cumhurbaşkanı "Yavrum, diye başladı söze, "Siyonistlerin dili ile konuşma" diye devam etti.
Yani tepkisini gösterdi. Sonra iş, böyle Slogan atma Tepki gösterme boyutunda bitmedi. Yaka paça derdest edildi gençler, kız erkek fark etmeden, gözaltına alındılar, ardından tutuklandılar. Gözaltında iyi muamele görmediler, cezaevinde başörtülülerin oradaki gardiyanların başörtüsü kıstasına göre başörtüleri kesildi vs ve 10 gün sonra da tahliye edildiler
Gençlerin protestosu da, Cumhurbaşkanı'nın onlara tepkisi de "demokratik standartta" idi. Dünyanın demokratik ülkelerinde de böyle olurdu. Kimi demokratik ülkelerde siyasetçi daha ağır eleştirilere de muhatap olurdu.
Soru şu:
Burada yapılan eylemin suç olmadığını hukuk alanında azıcık mürekkep yalamış bir insan bilmez miydi
Suç olmadıktan başka, hadi "tedbiren" hatta "eylemcilerin güvenliği için de" gözaltına aldınız, tutuklanma gerektiren bir eylem olmadığı bilinmez miydi
Peki neden tutuklama gerçekleşti Hem de "başörtülü" bir hakime hanım tarafından Neden cezaevinde gardiyanlar, muhtemelen bayan gardiyanlar, kendilerine göre bir "başörtüsü standardı" oluşturmaya kalkıştılar
Açık açık söyleyelim:
Ülkede "Erdoğan hassasiyetli" bir hukuk iklimi oluştuğu içinBöyle bir hukuk durumunu Cumhurbaşkanı Erdoğan istiyor mu, istemiyor mu ile alakalı değil mesele.
Normalde cübbelerinin önü iliksiz olan Yargı camiamız, Erdoğan'a yönelik, hadi en azından bir kısım yargı mensubu diyelim, özel bir hassasiyetle hareket ediyor. "Tedbiren" kararlar veriyor. Bu psikolojiye girmiş durumda.
Cumhurbaşkanımız bunu bekler, birileri Cumhurbaşkanımıza bunu hatırlatır, 'şu hakim hakime savcı şöyle hareket etti, sizin hukukunuzu gözetmedi, hakareti savsakladı', derler, sonunda memlekette tenzil-i rütbe için şehir seç durumu hasıl olur, neme lazım, ben tedbirli davranayım, benden sonrası, varsa yanlış düzeltsin