DEVA kabul eder mi

Google'a "Türkiye'de kaç siyasi parti var" diye sordum. 126 rakamını verdi.5 tane "Milliyetçi" parti saydım, yeni kurulacaklar da var. "Sol"da olanların sayısını tespit edemedim.Orada doğum sancısı hiç bitmez, onu da ilave etmek lazım. "Muhafazakâr" diye tanımlananlar da "Milliyetçi"lerden az değil.Muhafazakâr, Milliyetçi ya da Sol Ne dersiniz bu kadar ideolojik farklılık var mıdır bu partiler arasındaCumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile gelen yüzde 50 artı 1 gerekliliği, partileri pek ala bir araya getirebildi. Sistem dayatması, kimlik farklılıklarını ihmal edilebilir konuma indirgedi."Şunları şunları siz görmeyin, şunları da biz görmeyelim. Nasıl olsa "Zaruretler mahzurları mübah hale getirir" diye bir Mecelle kaidemiz de var, Halk nezdinde de farkları önemsiz hale getirebiliriz" dendi ve "Şaşırtıcı İttifak"lar oluşturuldu.Gelin görün ki üç partinin (DEVA, Gelecek, Saadet) Meclis'te grup oluşturacak birlikteliğine formül bulunamıyor.Grup oluşturmanın önemini idrak edemiyor değiller.Bir bakışta birbirlerine yakıştırılıyorlar.Millet İttifakı içinde CHP'nin etkinliiği etrafında ve kurumsal kimlikleri ötelenerek bir araya geldiler.CHP'den, İyi Parti'den kadrolarla oturup uzun uzun çalıştılar, bilmem kaç sayfa, bilmem kaç maddelik çözüm paketleri geliştirdiler.Seçimi kazanmış olsaydılar, aynı hükümette dayanışma içinde ülke problemlerine çözüm arayacaktılar.Meclis'e geldiler, birisinin 15 (DEVA), diğer ikisinin 10'ar (Saadet, Gelecek) milletvekili var. Tek başlarına grup kurabilmeleri mümkün değil. En az 20 milletvekili gerekiyor.Görüldüğü kadarıyla üçlü birlikteliğe en mesafeli olan DEVA Partisi.Aslında DEVA, ilk kuruluşta da Gelecek Partisi ile birleşme talepleri gündeme geldiğinde mesafeli davranmıştı.Bildiğim kadarıyla gerekçeleri şu: Sadece "muhafazakâr" diye nitelemek bizi tanımlamaya yetmez. Daha geniş yelpazemiz var. Ali Babacan "Türkiye'yi yatay kesen bir toplumsal buluşmayı temsil ediyoruz" diyor, sonra da üye sayısının farklı parti kökenlerine ilişkin rakamlar veriyordu.Sanırım, Meclis'te birliktelik formülleri üzerinde dururken de benzeri rezervler geliyordur DEVA cenahındanBabacan ailesi ile Davutoğlu ailesinin dostlukları biliniyor. Birlikte yemek yenir, sohbet edilir, çocukların ne yaptığı konuşulur, ama siyaseten birlikteliğe gelindiğinde belli ki "Dostluk başka siyaset başka" formülü işler.Saadet'le Gelecek, sanki daha yakın duruyorlar. Aslında Davutoğlu da, öteden beri Gelecek Partisi'nin yönetim kadrosundan söz ederken, farklı toplumsal eğilimler bakımından "kapsayıcı"lığına vurgu yapar, bunu önemserdi.Belki "muhafazakâr homojenlik" açısından en net olanı Saadet'tir. Ancak Saadet de Temel Bey'in kuşatıcı üslûbu muhafazakâr camiadan öte bir ilişkiye açık olduğu izlenimi verdi. Nitekim, son Millet İttifakı olayında, Temel Karamollaoğlu'nun "Babacan duruşu" herke tarafından not edildi.Başlığa aldığım soruyu burada tekrarlayayım: DEVA kabul eder mi"Neyi" diye soracaksınız.Saadet ve Gelecek'in DEVA'ya iltihaklarınıSaadet'in bütün olarak kimliği, Davutoğlu'nun da ideolojik çizgisi biliniyor, acaba onların doğrudan katılımı gerçekleşse, DEVA gene de bir "kimlik kaygısı" içine girer miKimlik kaygısı Yani "Daha muhafazakâr bir kitle