DEM'e havuç, CHP'ye sopa, Erdoğan'a kazandırır mı

Terör örgütünün içerdeki uzantısı"ıydı DEM. Belediye başkanlarına sapır sapır kayyım atanmaktaydı. Sonra birdenbire "İç cephenin tahkimi" diye bir gündem oluştu. Birdenbire Öcalan'ın bu gündem içinde rol alması gereği oluştu. Sonra DEM'den bir İmralı heyeti oluşturmak gerektiği düşünüldü "Devlet" tarafından İmralı'ya gidildi gelindi, bir de baktık, daha dün yerine kayyım atanan bir kişinin de "Kürt ağası saygınlığı" ile İmralı heyetine dahil olması gerektiğine inanıldı. Birdenbire en yüksek yerden ifade edilen "İmralı ile Edinne arasındaki hesaplaşma" unutuldu, 8 yıldır iç dış bütün hukuk gerekçelerinin ihmaliyle cezaevinde tutulan "Edirne" bile "iç barış halkası"na dahil edildi.

Vay be, birdenbire neler oluyordu memlekette. Meğer iklim birdenbire değişirmiş.

Yoo değişme olmadı. Partiler bu barış hamlesi halkasına dahil edilirken, öte yandan dehşet bir sopa politikası devreye sokuluyordu.

İktidarın, daha doğrusu Erdoğan'ın bir "Belediyeler ukdesi" vardı. Daha doğrusu bir "Üçüncü dördüncü defa hesabı" vardı. Hesabı, ümidi, arzusu, rüyası her neyse Belediyeler o hesabı, rüyayı, umudu kararttığı için "ukde"ye dönüşüyordu.

2019'da, üstelik üst üste iki defa, üstelik, kendi ağırlığı dahil tüm ağırlıkları devreye sokmasına rağmen İstanbul'da yenilgi söz konusuydu. Kılıçdaroğlu CHP'sinin sırtını yere getirmeye alışmış olan bir liderlik, İstanbul'da yere kapaklanmıştı. Orada ilçe belediyesinden gelen bir adama yenilme söz konusuydu. Küçümsenmişti ama galipti. İmamoğlu Sonra o küçümseme devam etti, 2024'e gelindi. Yine aynı seferberlik, 39 ilçede, 17 bakanla birlikte İmamoğlu'nu yenme seferberliği. Olmadı, bu defa, 13 bin, 800 bin ve 1 milyonluk farkla yenilgi Üstelik sadece İstanbul değil, Anadolu'nun her yerinde büyük şehirlerin "düşmesi" gibi bir olay

Bu, Erdoğan gibi bir "Fetihler insanı"na yakışmaz. Oysa kazandığı seçim başarıları az değil. Ama bir yerde düşüş var. Bir şeyler iyi gitmiyor. Ekonomi her şeyden önce iyi gitmiyor. Büyük, çok büyük kitleler, milyonlar, aslında Erdoğan'ın iktidarının payandası olan milyonlar eziliyor. Belki de hayatında Erdoğan'a hiç oy vermemiş çevrelerde ise, aynı ekonomi-politikası sonucu ya da bilinçli transferlerle semirme söz konusu Bunun uzun bir süre bir bedelinin olmaması bile geniş kitlelerin sırf "değerler ve kimlik" tercihi sebebiyle Erdoğan'a destek vermesi Ama bir yerde bıçak kemiğe dayanıyor ve özellikle büyük şehirlerde insanlar uçurumun kıyısında duygusunu yaşamaya başlıyorlar. Kimi feda etsinler, kendilerini mi Erdoğan'ı mı Erdoğan'a oy vermeyerek bir çıkış yolu arıyor insanlar

Erdoğan'ın hesabı, umudu, rüyası ne olacak peki

Bir kere Meclis'te adaylık yolunu açacak bir gelişme sağlamak lazım. Anayasa değişikliği olmaz. O hesap yanlış. Çünkü 360-400 arası bir oy bulunsa bile referandumda kayıp söz konusu, o da Erdoğan'a Özal'ın 1988'deki hüsranını yaşatabilir.

Ama 360 ve yukarısı Meclis'e seçim erken seçim kararı aldırabilir, o da Erdoğan'a yeniden seçilme yolunu açabilir!

O zaman Meclis'te 360'ı bulup, erken seçim kararı çıkartmak lâzım. Nasıl olabilir bu Bir transferlerle, o yöntem işliyor, ama zayıf, işte orada "DEM'e havuç" politikası devreye giriyor. Erdoğan'ın yeniden seçilmesine, belki Erdoğan'dan daha fazla önem veren Bahçeli'nin herkesi şaşırtan çıkışı bununla ilgili. "İç cephe" falan cilalı pazarlamalar. DEM, Bahçeli gibi bu işlerde hep tıkaç olmuş bir siyasetçinin birdenbire uyanışını çok önemsiyor. Kafalar karışık ama çıkmayan candan da umut kesilmez.

DEM'e havucun sonucu, DEM oylarını Meclis'te Erdoğan'a akıtma imkanını verir mi bilinmez, ama oradan erken seçim çıkarmak da yetmiyor. Seçime girmek ve halktan oy almak lazım.