Cumhur Kılıçdaroğlu'nu seçtirecek

Biliyorum İzmir'deki toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhur İttifakı'nın adayı Tayyip Erdoğan'dır" diyerek kendi adaylığını ilan etti.Ama aynı toplantıda Kılıçdaroğlu'nu da meydana, bir anlamda düelloya davet etti. Davet ederken "kökeninden, meşrebinden endişe etme, seni savunuruz, çık karşıma" gibi imalı, başka yönüyle kışkırtıcı cümle de kurdu. Benzeri ifadeler, Cumhur İttifakı'nın öteki ortağı MHP liderinden de geldi.Erdoğan'ın sözlerinde "kökeni meşrebi" diye altı çizilen şeyler, muhtemelen Kılıçdaroğlu'nun Kürt Alevi aidiyetine işaret ediyor."Seni savunuruz" ifadesi ifadesi, gerçek bir insani duyarlılığı mı yansıtıyor yoksa, "Senin aidiyet diye bir zaafın var" iması mı içeriyor, düşünmeye değer.Ama karşı ittifak adına Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını talep etmenin onu "en kolay rakip" gibi görmekten kaynaklandığını tahmin etmek zor değil. Onun da altında Kılıçdaroğlu'nun aidiyetinin negatif bir unsur olarak görülmesi yatıyor."Seni savunuruz" ifadesi bu hesabı perdelemek için sarfedilmiş bir kurnazlığı, bir bıyık altından gülme jestini barındırıyor.Türkiye'de insanların aidiyetleri farklı toplum kesimleri için farklı değerlendirmelere tabi tutulur mu, diye sorulursa, bunun cevabı açıkça "Evet tabi tutulur" şeklinde olcaktır.Mesela Ak Parti ilk yola çıkışında "Milli Görüş gömleğini çıkardık" açıklamasını yapmış, bu şekilde toplum önünde bir "Aidiyet değişimi"ni ilan etmişti. Neden Çünkü o aidiyetin toplumun geniş kesimleri için rezervler oluşturduğu değerlendirmesini yapmıştı. Haklı haksız. Yeni parti bu imaj içinde toplumun geniş kesimleriyle iletişim kurma imkanına kavuşmuştu.Epeyce bir süredir Kılıçdaroğlu, bir anlamda partisinin ve kendisinin aidiyet sınırlarını aşan bir yolculuğu sürdürüyor. En son cümlelerinden birisi, muhafazakar genç kadınlara hitap ederken söylediği "Biz değiştik, siz de değiştiniz" oldu.Kılıçdaroğlu, tabii, bir "aidiyet inkarı"nda bulunuyor değil. Ama mevcut aidiyet içinde, tıpkı Ak Parti kadrolarının başlangıçta yaptığı gibi, geniş toplum alanlarıyla buluşabileceği iddiasını ortaya koyuyor.Acaba Cumhur İttifakı'nın liderleri, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını koyması halinde "alttan alta" aidiyet konusunun devreye gireceğini - sokulacağını, bunun da, toplumda yaşanan tüm olumsuzlukları perdeleyeceğini, dolayısıyla Kılıçdaroğlu'nun seçilebilme iddiasının baştan kaybedilmesi anlamına geldiğini, dolayısıyla 2023 hesabının kendi lehlerine kapanacağını hesap etmişler midirSiyaset bu. Türkiye'de siyaset bu. Bel altı vuruşlar hiçbir zaman gündemden çıkmaz.Gelelim 6'lı yapının "Ortak aday" problemine. Henüz bir aday belirlenmiş değil. O konuya şu anda girilmek de istenmiyor. Muhtemel aday Kılıçdaroğlu mudur "Seçilebilirlik" kriteri öncelendiği ve Kılıçdaroğlu kamuoyu araştırmalarında diğer isimlerin gerisinde kaldığı için favori aday olarak görülmüyor.Son "aidiyet" tartışmaları, "Kılıçdaroğlu olmasın, çünkü seçilemez" demeyi bile zorlaştırmış durumda. Cumhur'un liderleri, bir anlamda