Bunu yapacak mıyız
"Kim"den söz ediyordum "Yapacak mıyız" derken
"Biz"den tabii ki
"Biz" derken "Kim"den bahsediyorum
"Bizim mahalle"den "Muhafazakâr camianın iktidarı"ndan
"Siz" hâlâ o camiada mısınız ki Sizin üstünüz çoktan çizilmedi mi ki O iktidarın en çetin ambargolarına "Siz" muhatap değil misiniz ki
Ne yapalım ki iktidarın sevapları gibi bütün günahları da "Bir dünya"ya yazılıyor, "Sizin iktidarınızı da gördük, adaletinizi yargınızı gördük, ekonomi yönetimindeki dibe vuruşu gördük, servet transferi yapışınızı gördük, israfın şatafatın tavan yapışını gördük, eğitimin, ailenin, gençliğin batışını gördük." deniyor.
Buradaki "Siz"in içine, "Bizim değerler dünyamız"ın sınanması da giriyor. "İktidara geldiğimizde ülkemize - insanlığa iyilik getirme" iddiamız yara alıyor.
Şimdi gelelim "Bunu yapacak mıyız" diye sorduğum şeye
Yargı Cumhuriyet'ten bu yara tük zamanlarda "rakip tasfiyesi" için de kullanıldı maalesef. Tek Parti döneminde de sonraki dönemlerde de Devlette güçlü olan, yargıyı tasfiye etmek, etkisiz hale getirmek istediği kişiler gruplar için kullandı. Araçsallaştırıldı. Herkes "Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum" dedi her seferinde ama adaleti gerçekleştirecek olan yargı sistemi, güç sahiplerinin dilediği istikamette çalışmaktan da geri durmadı.
27 Mayıs yargısı, 12 Eylül yargısı, 28 şubat yargısı ve 2008'de halkın yüzde 47'sinden oy alıp iktidara gelen partiye karşı açılan kapatma davası
Anayasa Mahkemesi, ülkenin tepe yargı kurumu, üye sayısının dağılışına göre özgürlükler için farklı karar verebildi
Tayyip Erdoğan siyasette nasıl yürüsündü Tırmanan bir siyasetçiydi.
Bir gün bir şiir okudu, yargı siyasi yasaklı hale getirdi. O kararın yargı eliyle bir ön kesme operasyonunun yansıması olduğu apaçıktı.
Refah Partisi, yüzde 22 oy alıp ülkeyi yönetecek konuma geldiğinde "Yakın tehlike" muamelesi gördü, iktidardan düşürüldü, kapatıldı, yöneticileri siyasi yasaklı oldu. Yargı araçsallaştırılarak.
Ak Parti döneminde partnin adını anıtlaştırarak !"Adalet" sağlıklı ixşleyecek miydi Mağdurluktan gelenler, kimseyi, hiç kimseyi gadre uğratmama gibi bir yüceliği gerçekleştirebilecekler miydi
Yan "Biz" bunu başarabilecek miydik "Biz"im değerler dünyamızın kökünde adalet vardı.
22 yıl bu noktada çok parlak bir fotoğraf vermiyor ne yazık ki
"Araçsallaştırmak" belki de en keskin sonucu yargı alanında alıyor. "Yargı" sözü bitiriyor. "Yargıladık ve astık" dediğinizde, suçu unutuyorsunuz. Yargılananın hak ettiğine inanıyor insanlar. Ya da hiç kimse öyle inanmasa bile, yargı sözü bitiriyor.
Tayyip Erdoğan, CHP lider Baykal önünü açıncaya , yani yargı kararını etkisiz hale getirinceye kadar önü kapalı bir insandı. Kıvran dur.
Bir kesim, yargı kararı ile en tabii bir insani özgürlüğü, başörtüsünü siyasi simge diye damgalayıp, on binlerce kız çocuğunun eğitim görmesine mani oldu.