Bir yıl sonra Gazze'nin neresindeyiz

Dün, 7 Ekim'de başlayan Gazze gündeminin bir yılı doldu.

Hamas'ın bir eylemi ile başlamıştı süreç. Bu eylemde kimi İsrailliler öldü, kimisi de rehin alındı.

Ondan sonra vurdu, vurdu, vurdu. Gökten ölüm yağdı, yerden ölüm fışkırdı. Evet, hep biliyoruz, çocuklar, kadınlar, gençler yaşlılar, hastalar, okullar, camiler, hastaneler vuruldu 42 bin can, dile kolay İsrail saldırılarında bu dünyadan göçtü.

İnsanlık mı

Sadece ağladı. Bir kısmı ağladı.

İslam dünyası mı

İslam dünyası, İslam dünyası olamadı ve sadece bir kısmı ağladı.

Türkiye mi

"Türkiye'nin savunması Gazze'den başlar" dendi bir ara, bir ara "Bir gece ansızın gelebiliriz" bile dendi saldırgana karşı Ama gidemedik. Kızılay'ın yardımları oldu el hak, başka sivil yardımlar oldu, İsrail barikatları aşılabildiği ölçüde Bizim sokaklarda da dünya sokakları gibi isyanlar oldu, göz yaşları akıtıldı.

Ama Gazze'ye bir yıldır bombalar düşüyor, Gazze enkaza döndü, Gazze toplu mezara döndü.

Böyle mi düşünülmüştü başta, Hamas eylemi karar safhasındayken

Mesela Türkiye'ye danışılsaydı, Türkiye gözü kapalı "Eyleme geçin, bu yaşananlardan daha kötüsü olmaz, şehadetse şehadet, kaça mal olursa" der miydi "Biz nasıl olsa yanınızda oluruz, başka İslâm ülkeleri de yardıma koşarlar, hele siz başlayın" der miydi "Amerika bile İsrail'i savunamaz" der miydi "Kaldı ki sizin verdiğiniz şehitler üzerlerine ölü toprağı serpilmiş Müslüman ülkelerin de uyanmasına vesile olur" der miydi

Ne dersiniz, der miydi bunları Türkiye

Bence demezdi.

Şimdi ağıttan başka şey yapılamıyor olması o günden belli değil miydi

Bir yılın muhasebesini yapar mıyız peki

Şehitler şehit mutlaka. Onların onurlarının muhasebesi ayrı. Ama geride kalan tüm İslâm dünyasındaki, daha ötede tüm dünyadaki insani zaafın da bir muhasebesi olmalı değil mi

İsrail, Gazze ile bırakmadı.

Şimdilerde Lübnan'da Hizbullah'ı vuruyor. Vurdukça da, içimizdeki faylar uyanıyor. Meğer Sünnilik ile Şiilik dünya çapında hakimiyet mücadelesi vermekte imiş. Allah Allaaah, neresinin hakimiyet mücadelesi ki bu Siyonist şebeke harim-i ismetimize saldırıyor, bizler Sünnilik ve Şiilik adına, birbirimize lanetler okumakla meşgulüz.

İçimden geçiyor, Sünni denenler Sünniliklerinin farkında mı, Şii denenler Şiiliklerinin farkında mı Hadi soralım: Türkiye "sünni dünyanın temsilcisi" sayılıyor ya, sokaktaki kaç ins,an Sünnilik nedir, bilir mi Gidin sorun bakalım İran sokaklarında kim ne kadar Şiidir Ve neresine düşer İslam'ın bu insanlarımızın Sünnilikleri Şiilikleri

Bizdeki bu tartışmalar, İsrail'in stratejik değerlendirme masalarında keyifle izleniyordur eminim.

Tam bu günlere, "İsrail'in Türkiye için tehdit olduğu" yaklaşımın Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı tarafından Meclis'in açılış oturumunda gündeme taşınmasına ne demeli

Hangi psikoloji ile seslendirilmiştir o kaygı

"Kaygı" dedim kendiliğinden. "Kaygı" ifadesi yakışmıyor olmalı Türkiye'ye Türkiye, İsrail tehdidinden kaygı duyar mı Kaygı değilse ne peki İran'ın İsrail'in uçlardaki bütün vekil savaşçıları imha etmeye yönelik saldırıları karşısında cevapsızlığı herkesin dikkatini çekerken, ve Türkiye'de genel duygu