Anahtar Bay Kemal

Önce Tayyip Erdoğan kullandı, bir tür aşağılama diliyle.Sonra bizzat kendisi "Ben Bay Kemal'im" diye sahiplendi; "Bay Kemal"e mevcut sistemin yolsuzluklar başta olmak üzere bütün çarpıklıklarına karşı duran bir içerik doldurarak.Bu defa Erdoğan "Bay bay Kemal"i üretti, yine aşağılama modunda.Bay Kemal, yani Kemal Kılıçdaroğlu, şu anda siyasetin anahtarı durumunda.Tayyip Erdoğan "Ben adayım, hadi çık karşıma" diye seslendi, onu kolay yenebileceği bir rakip görerek.Kılıçdaroğlu da, "6'lı Masa" adıyla yola çıkan ve sonunda "Millet İttifakı"na dönüşen bir blokla karşı hamle yaptı. Şimdi siyaseti okuyan herkes, "Millet İttifakı"nın Erdoğan'la başa çıkacak, belki onu gönderecek bir alternatif olduğunu görüyor. window.__ITGS_started Date.now(); İki sıkıntı var:1.Ortak aday.2.HDP ile iş birliği.HDP desteği olmadan hala yüzde 50 artı 1'i bulmak zor görünüyor.Ortak adayın da meydanlardaki temsil gücünün son derece belirleyici olduğuna inanılıyor.HDP konusunda İttifak içinde en belirgin rezerv İyi Parti'nin tutumundan kaynaklanıyor. Orada İyi Parti'nin, HDP desteği olmadan -hele HDP'nin karşı çıktığı bir durumda- seçimin nasıl kazanılacağı konusundaki görüşü çok bilinmiyor.Ortak adaylık konusu da erteleniyor, erteleniyor, erteleniyor.Bu ertelemelerin içinde bir isim "Aday namzedi" olarak öne çıkış hamleleri yapıyor; sayın Kılıçdaroğlu. Şöyle bir soru sorayım: Acaba sayın Kılıçdaroğlu, bu hamlelerinin "Adaylık hamlesi" olduğunun farkında mıdır Bunu seçerek mi yapmaktadır Yoksa tüm siyaset dünyası, yanlış bir okuma mı yapmaktadır Bir soru daha: Sayın Kılıçdaroğlu, İttifak üyelerinin bunu böyle algıladığını mı, yoksa "Canım bunlar siyasette olur" gibi olağanlaştırdığını mı düşünmektedir İttifak ortaklarından her birisi, "Muhtemel Aday" rolünde meydanlara çıktığında nasıl bir manzara ortaya çıkar İttifak adına"Kılıçdaroğlu'nun hakkı Kılıçdaroğlu'na" konusunda epeyce cümle kurulabilir. Evet partisini bir yerlere -yani diyelim muhafazakâr yapılarla yan yana durma noktasına- getirdi, partisi, İttifak'ın en büyük bileşeni, partilerin Meclis'e temsili noktasında fedakarlıktan kaçınmıyor vsPeki bu "Haklar" Ortak Aday olma hakkını da sağlıyor muİlk defa Meral Akşener seslendirdi: Seçilecek aday bulmamız lazım, gibi bir ifade ile. Bu da, genel bir ilke gibi değil, Kılıçdaroğlu'nun "seçilebilmesi"ne yönelik bir kuşku olarak okundu.Sayın Akşener'in notunu sayın Kılıçdaroğlu nasıl karşıladı, bilinmiyor, ancak CHP'de sıkıntı oluşturdu.Sayın Kılıçdaroğlu, seçilebilme konusunda bizzat kendisi de kuşku duysa, yine de adaylık düşünür müydü, bilinmiyor.Sayın Kılıçdaroğlu'nun hamlelerinin gerçekten "İttifaka yönelik adaylık telkini" gibi algılanmasını nasıl karşıladığı da bilinmiyor.Doğrusu, İttifak bileşenlerinin, diyelim Aday olarak Kılıçdaroğlu'nu düşündüklerinde onun süreç içinde sergilediği tavırlarda ne kadar ortaklaştıkları da bilinmiyor.Benim gördüğüm, bu tür ortaklıklarda bazı şeylerin, özellikle liderlerin şahsını ilgilendiren şeylerin konuşulmasından kaçınılıyor. Nezaketen, İttifakın yürümesi için, şu bu gerekçelerle Sonra da bunlar birikiyor birikiyor ve çözülmesi zor sorun yumağına dönüşüyor. Ben bunun Erdoğan Bahçeli ortaklığında da olduğunu düşünüyorum.