Ak Parti nasıl okudu acaba
Bayrama girilirken hararetli bir "Normalleşme Yumuşama tartışması" yaşadı Türkiye. Böyle durumlarda "Gitti geldi" gibi ifadeler bile kullanılabilir. "Cumhur İttifakı gitti geldi" gibi meselaO kadarı olmadı ama, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özgür Özel ve Ayşe Ateş görüşmesinin ardından, hele Devlet Bahçeli, sürpriz bir "akşam üzeri" açıklaması yapınca bir şeyler olduğu da kesin.
Ben Ayşe Ateş'in açıklamalarının Devlet Bahçeli'nin kimyasını etkilediğini düşünüyorum. Ayrıca Ak Parti içinde "partideki oy erimesi"ni MHP'ye fazla benzeşmeye bağlayanların artıyor olmasının da Bahçeli'yi öfkelendirdiği açık.
O yüzden o "Biz feragat edelim, siz en iyisi CHP ile ittifak yapın" çıkışı geldi. "Feragat"ın peşine "Fedakarlığı" da katıp, "Cumhur İttifakını" hele "Cumhurbaşkanı'nı sonuna kadar destekleme" vadi gelince, siyasi kamuoyu ister istemez "Bahçeli neyi kurguluyor" sorusunu sordu. Bahçeli böyle yapardı, bu bilinirdi.
Ak Parti cenahı Bahçeli'nin partiye yönelik sitemlerini önemsediği yönünde tavır sergiledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yandan Özgür Özel'e "hazmedemedi" eleştirisini yöneltti, bir yandan da Cumhur İttifakı'nın süağlık haberi bağlamında Ömer Çelik'in açıklamalarını adres gösterdi, Ömer Çelik ise "Cumhur İttifakı dimdik ayakta" açıklaması yaptı.
MHP Ak Parti cenahında işler böyle toparlanmaya çalışılırken, acaba olay Özgür Özel (CHP) cenahından nasıl görünüyordu
T24'ten Murat Sabuncu bir görüşme yaptı Özgür Özel ile. Şu soruyu sordu:
- Devlet Bahçeli'nin 'yumuşama-normalleşme üzerine yayınladığı' metin. Size AKP ile beraberlik öneren, 'ben çekileyim gerekirse' diyen. Metni nasıl okuyorsunuz
Özgür Özel'in cevabı biraz uzundu. Ama okumaya değer. En azından "Yeni CHP lideri"nin siyasi rakiplerinin bir yaklaşımını, bir sözünü nasıl analiz ettiğine bakmak için okumaya değer. Şöyle cevaplamış bu soruyu Özgür Özel:
"Tek bir metin yok orada. Orada iç içe geçmiş beş-altı tane metin var. Orada aynı anda hem tehdit var hem sadakat var hem strateji var hem sitem var. Hem de kendisi üzerinden bir sınırsız kredi tahsisiyle ne olursa olsun arkandayım deyip olası bir dışarıda kalma durumunda geri dönüşün veya her halükârda bir destek verme taahhüdüyle hep meselenin sadece AKP'nin siyasi duruşu, yapısıyla ilgili değil; Türkiye siyasetini kurgulayan bir başka aklın da verdiği bir görevin de ifadesi ve itirafı var. O yüzden, yani bir kısmına bakarsan tehdit ediyor, bir kısmına bakarsan sitem ediyor, bir kısmına bakarsan bir şey teklif ediyor, bir kısmına bakarsan kırılganlığını ifade ediyor falan ama bir kısmında da "Sen istesen de ben senden ayrılmam, sonuna kadar seni desteklerim" diyor. Bunun da siyasi bir karşılığı yok. Siyasi partiler birbiriyle böyle ilişkiler kurmazlar. Demek ki başka bir büyük planın içinde, büyük bir yapının içinde bir konumda demek ki. Onun da itirafı var orada ."
Özgür Özel özellikle "Sen istesen de ben senden ayrılmam, sonuna kadar seni desteklerim" tarzındaki duruşu yadırgıyor, "Bunun siyasi karşılığı yok, diyor. Siyasi partiler birbiriyle böyle ilişkiler kurmazlar" diyor.
Peki o zaman ne
"Demek ki başka bir büyük planın içinde, büyük bir yapının içinde bir konumda demek ki. Onun da itirafı var orada ."