Yine aynı terane yine aynı ayıp yine aynı yalan

FARUK Bildirici, Hasan Cemal, Murat Yetkin falan...

Cumhurbaşkanı'na sorulan sorular üzerinden yine başladılar kapkara propagandaya.

*

İddiaları şu:

İletişim Başkanlığı soru ve cevapları yazıyormuş, altına da gazetecilerin isimlerini yazıyormuş.

Gazetecilerin soruları, Cumhurbaşkanı'nın cevapları falan...

Hepsi tiyatroymuş.

*

Bu ahlaksız iddianın ciddiye alınır bir tarafı yok.

Son basın toplantısına katılan tüm gazeteciler, istedikleri soruları istedikleri gibi sordular.

*

Yöntem şu: İletişim Başkanlığı, gazetecilere "Hangi soruları soracaksınız" diye soruyor. Bunun amacı da belli: Mükerrer soru olmasın, sorular hep aynı konuda olmasın, sorular çeşitlensin.

Soracağımız soruyu özgürce, hiçbir kısıtlama olmaksızın iletiyoruz İletişim Başkanlığı'na.

İletişim Başkanlığı da sorulara asla müdahale etmeden bir sıralama yapıyor.

Haberin Devamı

Basın toplantısında da Cumhurbaşkanı'na dilediğimiz gibi soruyu soruyoruz.

Bazen araya girmeler de olabiliyor.

*

Geçmiş dönemlerde yaptıkları gazetecilik ayıplarıyla öne çıkmış isimlerin şimdi gazetecilik ayıbı kovalamasına alıştık ama koca Hasan Cemal'in bile bir yalanın peşine takılmasını nedense hâlâ yadırgıyoruz.

Belki de yadırgamamız gerekiyor.

Belki de Hasan Cemal sandığımız gibi "koca Hasan Cemal" değildir.

BEN MUHALİFİN ZEKİ VE AKILLI OLMAYANINI ŞÖYLE ANLARIM

ŞU bir tunç yasadır:

*

Başarılı geçen önemli bir uluslararası görüşmeyi, başarısız gibi göstermeye çalışmak...

Görüşmeyi asla yıpratmaz. Tam tersine görüşmedeki başarının altını daha fazla çizer.

*

Eğer bir muhalif...

Başarılı bir görüşmeyi başarısız gibi göstermeye çalışmak için çırpınıp didiniyorsa...

O muhalif, akıllı ve zeki bir muhalif değildir.

NEW YORK'UN DAYANILMAZ KOKUSU

SERBEST bırakılan esrar nedeniyle...

Ağır, kusturucu, bulantı yaratıcı bir kokusu var New York'un.

Caddelerde yürürken, parklarda gezerken, sokaklardan geçerken... Hep bu kahrolası koku.

*

Sigaraya karşı aşırı tahammülsüz New York'un esrar karşısında sergilediği hoşgörü ise "