Yalan da olsa söylüyorlarçünkü kitlelerinanmaya hazır

Sözcü gazetesinde okuduğum haberin başlıklarını veriyorum:

- NÂZIM HİKMET'İN KUVAYİ MİLLİYE DESTANI'NIN OKUNMASINI YASAKLADILAR.

- TARİH, BU AYIBI AFFETMEYECEK.

- ÖLELİ 63 YIL OLDU AMA NÂZIM HİKMET'E KİNLERİ HÂLÂ BİTMEDİ.

- KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI, HALK KÜTÜPHANELERİNDE YASAKLANDI.

"Koca gazete yalan mı yazacak" diye düşündüğüm için habere inandım.

Ve "Kuvayi Milliye şiiri yasaklanır mı" diye sinirlenip durdum.

Ancak çok geçmeden anladım ki...

Koca gazete yalan yazabilirmiş.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin konuyla ilgili açıklamasına göre...

Meğer olay şuymuş:

- Nâzım Hikmet'in "Kuvayi Milliye Destanı" adlı şiirini, çizgilerle anlatan bir kitap varmış. Bu kitapta "cinsel içerikli çizgi tasvirler" yer alıyormuş.

- Gelen şikâyetler üzerine şiiri çizgilerle anlatan bu kitap, Kültür Bakanlığı'na bağlı halk kütüphanelerinin "genel erişim" alanlarından çıkarılmış.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

- Yani kitaba halk kütüphanelerinde bir yasaklama getirilmemiş. Sadece kütüphanelerin çocukların erişim sağlayacağı alanlarından kaldırılmış.

Şunlara lütfen dikkat:

- Nâzım Hikmet'in Kuvayi Milliye kitabıyla ilgili bir sorun yok.

- O kitaplar kütüphanelerin her alanında mevcut.

- Olay, sadece şiiri çizgilerle anlatan bir kitapla ilgili.

- Çizgilerle şiiri anlatan kitaba da yasak söz konusu değil.

- O kitap da sadece çocukların erişim alanından kaldırılıyor.

Böyle bir habere...

"Çizgilerdeki cinsel içerikten korktular. Çizgilerdeki cinsel içeriği çocuklara yasakladılar" diye başlık atılsa...

Yüzde yüz doğru söylenmiş olur.

Böyle bir habere...

"Kuvayi Milliye'yi yasakladılar. Nâzım'a kinleri bitmedi. Tarih bu ayıbı affetmeyecek" diye başlık attıkları için...

Yüzde yüz yalan söylemiş oldular.

Gerçi "doğru söylemenin" ya da "yalan söylemenin" bir anlamı kaldı mı bu memlekette

Ondan da pek emin değilim.

Çünkü iki ana cepheye bölünmüş ülkemde...

Her iki cephe de kendi mecralarına "Hiç çekinme! Söyle yalanı! Yalan da olsa inanmaya hazırım" diye yaklaşıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

NÂZIM HİKMET'İN VATANDAŞLIĞAİADESİNİ ERDOĞAN SAĞLADI

Sözcü'nün haberinde "Öleli 63 yıl oldu ama Nâzım Hikmet'e kinleri hâlâ bitmedi" başlığını görünce şaşırdım.

"Vatan haini" diye Türk vatandaşlığından çıkarılan Nâzım Hikmet'e vatandaşlığı iade eden Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu hükümetti.

Vatandaşlığa iade olayı, tam 58 yıl sonra 10 Ocak 2009 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleşti.

Nâzım Hikmet'e kin tutan kişilerin yapacağı iş midir bu

Resmî ideolojinin yıllarca kan kusturduğu, cezalandırdığı, hapislere attığı, zulümler ettiği Nâzım Hikmet'e...

Türk vatandaşlığını iade etmek, az buz bir iş değildir.

Kısacası Sözcü'nün haberi, sadece