Türkiye'nin dış politikada yaptığı en akıllıca hamlelerden biri şudur:

*

Rusya / Ukrayna savaşında taraf olmaktan kaçınmak. İki tarafla da konuşuyor olma pozisyonunu korumak. Israrla ve inatla sürekli barıştan yana taraf olmak.

*

Süreç içinde bu politikanın ne kadar doğru bir politika olduğu defalarca test edilip onaylandı.

*

Beyaz Saray'da Trump'ın önüne dizilen liderlerin tümü... Rusya / Ukrayna savaşının tarafı oldular.

Biden'ın arkasından yürümek zorunda kalıp Rusya'yla köprüleri attılar.

*

Beyaz Saray'da tuzluk gibi dizilen ülkelerin arasında Türkiye'nin yer almaması...

Şu iki açıdan da çok doğru olmuştur:

*

BİR: Tuzluk gibi dizilen ülkelerden biri olmadı Türkiye. Bu başlı başına bir olaydır.

*

İKİ: Rusya / Ukrayna ihtilafında taraf olmadı Türkiye. Bu açıdan orada yeri yoktu

SON SUPERMAN FİLMİNDE GERÇEKTEN DE GAZZE VAR

GÖKÇE Aytulu, bir süredir Hürriyet'te harika yazılar yazıyor.

İlk onda okumuştum. Son Superman filminde... Superman Gazze'nin kurtarıcısı oluyormuş.

*

Filmi izledim. Önce filmle ilgili görüşümü söyleyeyim:

Açık ara tarihin en kötü Superman filmi. Üç saatlik filmin iki saat doksan dakikasında bizim Superman...

Dayak yiyor, yaralanıyor, yerlerde sürünüyor, takatsiz kalıyor, eziliyor, aşağılanıyor, başarısız oluyor falan.

Filmi izlerken "böyle süper adam mı olur" diye kumandayı ekrana fırlatmamak için kendini zor tutuyorsun.

*

Neyse... Gelelim filmdeki Gazze göndermelerine.

*

Evet, evet... Gerçekten de filmin öyküsünün bir parçasında: Gazze Şeridi'ne aşırı benzeyen bir yer var. Mazlum Filistin ahalisine benzeyen bir ahali var. Gaddar İsrail askerlerine benzeyen İsrail askerleri var. Netanyahu'ya benzeyen aşırı sinsi ve çıkarcı bir lider var.

Ve filmin tarafı da belli: Gazze'nin mazlum halkı.

*

Çok alengirli, çok kahramanlı, çok karmaşık bir yapıda ilerliyor film. Ama öyle kötü bir film ki...

Çekilmiyor. Bir de acayip uzun. Fakat berbat bir filmde bile Gazze'den yana tavır alınması insanın tabii ki hoşuna gidiyor. Hele filmdeki Netanyahu'nun sonu, insanı mest ediyor.

KİTSCH KAVRAMININ TARİFİ GİBİ BİR FOTOĞRAF

FOTOĞRAFTAKİ kişi meşhur şarkıcı Hadise.

*

Fotoğraftaki unsurları sayıyorum:

Yanar döner ayaklı meyve tabağı.

33'lük bir tespih.

Kalp şeklinde dizilmiş bir avuç ceviz.

Birkaç hurma.

Elde şampanya şişesi ve kadeh.

Estetik açıdan hayli sorunlu Hadise pozu.

*

"Kitsch" kavramının sözlüklerdeki anlamı şudur:

*

"İlkel araç ve yollardan duyguları harekete geçirmek isteyen sözde sanat eseri. Sanat değeri olmayan değersiz eser. Bayağı şey, zevksizlik."

*

Bir önerim var:

Bundan böyle sözlükler, bu kavramı tanımlarken Hadise'nin bu fotoğrafını da yan tarafa iliştiriversinler. Kavramın anlaşılması süper kolaylaşır.

ÖZCAN DENİZ'E AÇIK MEKTUP

SEVGİLİ Özcan.

Ailenle sınanıyorsun. Bunun farkındayım. Öfkelisin.

Yapılan haksızlıklara dayanamıyorsun. Susup geçiştirmek istemiyorsun.

*

Şunu anlıyorum:

Rezil olma korkusuyla söylenmesi gerekenleri söylemeyerek, yutkunarak, kaçarak yürütülecek bir süreç değildi bu.