MECLİS Lokantası'nda stajyer olarak çalışan kız çocuklarının, lokantada çalışan aşçılar tarafından taciz edildiğine dair haberler var gündemde.
Olayın boyutuyla ilgili iddialar muhtelif. Kimileri korkunç iddialar ortaya atıyorlar, hamile kalan stajyer çocuklardan söz edenler bile var.
*
Meclis yetkilileriyle bu korkunç iddiaları konuştum.
Yetkililer, olayı şöyle anlatıyorlar:
*
- Bir mesajlaşma uygulaması üzerinden kızına gelen mesajları gören bir baba, Meclis Başkanlığı'na gelerek bir şikâyette bulunmuş. Meclis Başkanlığı, şikâyet üzerine hemen soruşturma başlatmış.
*
- Meclis yetkilileri, ısrarla şunu söylüyor: "Biz soruşturmayı, konu medyanın gündemine gelmeden çok önce başlattık. Biz soruşturmayı başlattıktan üç hafta sonra konu medyanın gündemine geldi."
*
- Jet hızıyla bir soruşturma yaptıklarını söyleyen Meclis yetkilileri, 20 gün içinde soruşturmayı tamamladıklarını vurguluyorlar. Soruşturma sürerken de gerekli adımları atmışlar.
*
Haberin Devamı- Peki ne yapmışlar Hakkındaki iddialarla ilgili delil elde edilen bir memur personeli görevden uzaklaştırmışlar. İki işçi personel ise fiilen işten el çektirilmiş.
*
- Soruşturma, sadece bir stajyerin babasının şikâyetiyle başlamış ama Meclis yetkilileri, derinlemesine bir inceleme yapmışlar. Yapılan incelemede benzer tacizlerle karşılaşan iki stajyere daha ulaşılmış. Böylece soruşturulan görevli sayısı beşe çıkmış.
*
- Sonuçta Meclis yetkililerinin söylediği şu: "İhmal etmedik, örtbas etmedik. Tam tersine anında soruşturma açtık, hesap sorduk, açığa aldık, işten çıkardık. Ve bütün bu adımları, kamuoyu baskısıyla değil hassasiyetle gerçeğin ortaya çıkarılması adına attık."
*
- Peki ya "hamile bırakıldı" iddiaları. Meclis yetkilileri, "Ne şikâyetçi olan ailelerin ifadesinde ne de idari ya da adli soruşturmada bu yönde bir tespit var. Sürekli yalan bilgiler ortaya atılıyor. Sistematik taciz diyorlar, stajyer paylaşma diyorlar, tecavüz diyorlar, hamile bırakma diyorlar. Akla hayale gelmeyecek iddialarla meseleyi sulandırıyorlar."
*
- Meclis yetkililerine göre: Olayın temelinde "mesajla taciz" var. Bunu aşan iddiaların tümü siyasi maksatla olayı sulandırma girişimi.
Haberin DevamıMEHMET AKİF ERSOYOLAYININ ARDINDAN
- HATIRLI DOSTLAR: Şöyle bir anlayış vardı: "İktidar kanadından bazı hatırlı dostlara sahipseniz size kimse dokunamaz". Mehmet Akif Ersoy olayı, bu anlayışı biraz olsun yıktı. Bundan sonra hiç kimse "iktidarın önemli isimlerine yakınlık" üzerinden kendisini "dokunulmaz" hissedemeyecek.
*
- ERDOĞAN KORUMAZ: Gayri meşru, yasadışı işler söz konusu olduğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, "iktidara yakınlık" ölçüsüne göre hareket etmez. Bunca yılın ardından artık şunu çok iyi biliyoruz ki... Gayri meşru işler söz konusu olduğunda Erdoğan "sonuna kadar gidilsin" der, başka da bir şey demez.
*
-TEHLİKELİ MESLEK: Gazetecilik dediğin meslek, acayip tehlikeli bir meslek haline geldi. Gazeteciysen şunu baştan bileceksin: Çekememezliklerin, belden aşağı vurmaların, ayak kaydırmaların tam göbeğindesin. O yüzden yediğine, içtiğine, gezdiğine falan dikkat edeceksin. Temas kuracaksın ama mesafeni de iyi ayarlayacaksın.
*
Haberin Devamı- BİR MUAMMA: Bir tarafta korkunç iddialar ve tutuklama var. Diğer tarafta ise Mehmet Akif Ersoy'un sonuna kadar inkârı var. Korkunç iddiaların altının neyle dolduğunu bilmiyoruz. Mehmet Akif Ersoy'un inkârını ne kadar dikkate alacağımızı bilmiyoruz. Şimdilik bir muamma var ortada. Bakalım ne çıkacak bu olaydan.
İŞTE BUNLAR HEP SEÇİM KAYBETMEKTEN
DEMİREL'in meşhur sözlerinden biri de şudur:

12