Saç rengi değiştirme üzerinden kadınlara yönelik aşağılamalar

MERAL Akşener saçının rengini değiştirdi ya...

Her taraftan "Kadınlar saç rengini neden değiştirir" diye pek bilmiş analizler yükselmeye başladı.

Sanki kadınlar apayrı bir türmüş gibi. Sanki bütün kadınlar hep aynı kalıplarla davranırlarmış gibi. Sanki birbirinden farklı kadınlar olamazmış gibi. Sanki birey olma özelliği kadınlarda yokmuş gibi.

Genelliyorlar da genelliyorlar.

Öyle şakacıktan şöyle bir değinip geçmiyorlar ha!

Oturmuşlar ciddi ciddi, üstelik "bilimsel" olduğunu iddia ederek hüküm veriyorlar:

"Bir kadın, saçının rengini değiştiriyorsa... Ya bir ayrılık yaşamıştır. Ya büyük bir değişiklik yapmak istiyordur. Ya özgüven sorunlarını aşmaya çalışıyordur. Ya depresyondadır."

Hadi ya!

Belki de kadınlar, saçlarının rengini sırf paşa keyifleri öyle istediği için değiştiriyorlardır

Siz hiç "Bir erkeğin bıyığını kesmesinin sekiz nedeni" ya da "Saçını boyayan erkek aslında ne demek istiyordur" tarzı başlıklarla karşılaştınız mı

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Gerçekten sinir oldum. Allah bütün kadınlara sabır ihsan etsin.


BU AKŞENER NEFRETİ DEĞİL ERDOĞAN NEFRETİ

ŞEMA çok basit:

Meral Akşener, Erdoğan'a en ağır dille saldırdığında:

"Şak! Şak! Bravo! Büyüksün Meral Abla! Şahanesin Meral Anne!"

Meral Akşener, Erdoğan'la görüşüp fotoğraf çektirdiğinde:

"Yuh! Yuh! Çıkarcı! Büyük hayal kırıklığı! Sağcı değil mi, bırak gitsin".

Buradaki asıl özne Akşener değil yani. Asıl özne Erdoğan.

Erdoğan'dan nefret ediyorlar ve 23 yıldır bu nefreti zırnık aşabilmiş değiller.

İmkânı yok. Normalleşmez bunlar.

DETAYLARDA BOĞULMADAN KAYYUM OLAYINA BAKIŞ

KURAL net ve basit:

Demokratik siyasette silahın, bombanın, dağın, terörün, örgütün yeri yoktur.

Hem silah bomba dağ terör örgüt hem de demokratik siyaset olmaz.

Tamam kayyum olmasın. Tamam seçilmiş başkanlar görevden alınmasın.

Tamam ama seçilmiş başkanların terör örgütünün gönüllü kulu, kölesi olma meselesini ne yapacağız

Kayyum uygulamasının sorunlarına, çelişkilerine işaret edenler, bir türlü işin bu tarafına gelmiyorlar ya da işin bu kısmını es geçiyorlar.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Oysa meselenin can alıcı tarafı, özü, nirengi noktası burasıdır.

Demokrasiye, hukuka, milli iradeye sahip çıkmak için kayyuma itiraz etme enerjisinin hiç değilse bir kısmını "Silahla Dağla Terörle Bombayla bu iş olmaz" demeye harcamak gerekir.

Yoksa demokratik siyaseti, silahların ve terörün tasallutundan kurtarmak mümkün olmayacak.

OKAN BURUK'UN ÖZRÜ

ÇOK beyefendi, çok alçakgönüllü, çok terbiyeli, çok nazik bir profil çiziyordu Okan Buruk.

Bu nedenle şampiyonluk kutlamalarında "Şinanay" şarkısını analara küfürle bitirmesini feci yadırgamış, hiç yakıştıramamıştım.

Okan Buruk da kendine yakıştıramamış, içine sindirememiş olacak ki...

Konu gündemden düşmüşken çıkıp "özür diliyorum" diye bir açıklama yaptı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

"Ne özür dileyeceğim ya" da diyebilirdi.

Demek ki beyefendi görüntüsü, alçakgönüllü imajı, nezaket sahibi izlenimi bırakması...