ÖZGÜR Özel, silahların bırakılma sürecinde...

Şu iki şeyi yapmaya çalışıyor:

*

- BİR: Silahların bırakılmasına destek olmak istiyor.

*

- İKİ: Kürtlerin desteğini tamamen kaybetmemeye özen gösteriyor.

*

Söylemlerini bu iki amaca yönelik olarak geliştiriyor.

*

Ancak Özgür Özel'in kitlesine baktığımızda şunları görüyoruz:

*

- En küçük bir olumlu yaklaşıma karşı ateş püskürüyorlar.

- Hükümetin yürüttüğü bir projeye karşı aşırı öfkeliler.

- Taktik maktik istemiyorlar.

- Strateji falan dinlemiyorlar.

- Vurulsun kırılsın istiyorlar.

- DEM'e ateş püskürülsün istiyorlar.

- Silahların bırakılmasına destek çıkılmasın istiyorlar.

*

Liderlik denilen olgunun iki parametresi vardır:

*

- BİR: Kitlenin peşine takılmayacaksın.

*

- İKİ: Kitlenin peşinden gelmesini sağlayacaksın.

*

Şu ana kadar Özgür Özel...

Ne kitlesinin peşine tam olarak takıldı ne de kitlesini peşine tam olarak takabildi.

*

Ama bunu uzun süre götüremez. İkisinden birini yapmak zorunda.

Ya kitlesinin arzu ve heveslerine kendisini teslim edecek.

Ya da lider olacak.

IRKÇI DEĞİL AMA ARAP DÜŞMANI

KENDİSİNİ acayip uygar zanneden bir hanımefendiden şöyle bir laf işittim:

*

"Irkçı değilim ama Arap lafını duyunca Yeliz duymuş Özgür Özel gibi oluyorum."

*

İlahi hanımefendi.

İyi ki ırkçı değilsiniz.

Bir de ırkçı olsaydınız ne yapardınız acaba

GEL DE NEZAKETİNİ KORU

MİLLİ Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, LGS iddialarına cevap verirken...

Ağır konuştu. Nazik takılmadı. Soğukkanlı olmadı.

Bunlar doğru.

*

Ama olayın bir de şöyle bir tarafı var:

*

LGS konusunda ortalığı karıştırmak isteyen yalancılar da pek bir ahlaksız, pek bir pervasız.

Mesela şu yalana bakın:

*

- YALAN: Bursa'da bir imam hatip okulunda 36 öğrenci tam puan aldı.

*

- BİRİNCİ GERÇEK: Söz konusu imam hatip okulunda hiçbir öğrenci tam puan almadı.

*

- İKİNCİ GERÇEK: Bursa genelinde tam puan alan öğrenci sayısı: 20.

*

Tamam. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ağır konuşmuş. Tamam. Ağır konuşmasın. Tamam. Nazik olsun.