Kurtulmuş'a yönelik tepkiler hangi duyarlılığın ürünü
NUMAN Kurtulmuş'un sözlerine tekrar tekrar bakıyorum:
- Esaslı bir değişim talebinde bulunuyor mu Hayır.
- Amacı ilk dört madde tartışması başlatmak mı Hayır.
- İlk dört maddenin perspektifini değiştirmek mi istiyor Hayır.
- Üçüncü maddeyi kaldırıp atıyor mu Hayır.
Peki nedir derdi Numan Kurtulmuş'un
Söylediği tam olarak şu iki şey:
- BİR: "Devlet, ülkesi ve milletiyle bir bütündür" ifadesi, devlet odaklı bir ifade gibi görünüyor.
- İKİ: Oysa "Millet, devleti ve ülkesiyle bir bütündür" gibi bir ifade, çok daha millet odaklı olur.
Bu yaklaşımda...
- İlk dört maddeye karşı bir savaş var mı Yok.
- HÜDA PAR türü bir yaklaşım var mı Yok.
- "Üçüncü maddeyi kaldırıp atalım" tavrı var mı Yok.
- Üçüncü maddenin amacını ve işlevini yok etme amacı var mı Yok.
- Devlet millet ülke bütünlüğünü bozma emeli var mı Yok.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıYok, yok, yok. Hiçbiri yok.
Peki buna rağmen muhalefet, neden Numan Kurtulmuş'a "ilk dört maddeyi sinsice değiştirmeye çalışan biri" muamelesi yapıyor Neden Numan Kurtulmuş muhalefetin toplu linç kampanyasının hedefi haline geliyor
Bu konuda dört neden sayabilirim:
-BİR: Muhalif kanattaki genel güvensizlikten kaynaklanan söylenene değil de niyete odaklı yargılama.
-İKİ: HÜDA PAR'ın ilk dört maddeyle sorunu olduğunu gösteren yaklaşımının neden olduğu tedirginlik.
-ÜÇ: Anayasa değişiminde Meclis Başkanı'nın öncü rolünün zedeleneceğine yönelik varsayım.
-DÖRT: Kurucu metnin özünü oluşturan maddelere dokunulacağı endişesinin doğurduğu hassasiyet.
Bu duyarlılıkları anlayabiliyorum.
Anlayabiliyorum ama yine de sergilenen tepkileri epey ölçüsüz ve aşırı buluyorum.
Cumhuriyet'e, ülke bütünlüğüne, ülkenin adına, ulusun kimliğe, demokrasiye, laikliğe tabii ki dokunulamaz. İlk dört madde bu açılardan tabii ki çok önemli.
Ancak bunların hiçbirine dokunmayan, esası değiştirmeyen, en azından masum ve iyi niyetli gibi görünen bir yaklaşımın bu denli toplu linç ortamı doğurması, bana hiç de sağlıklı gelmiyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıÖDÜLÜMÜ KADINLARA VE KADINDÖVEN YILMAZ GÜNEY'E ADIYORUM
NUR Sürer, Altın Portakal'ını şu ikisine adadı:
- BİR: Dövülen kadınlara.
- İKİ: Kadın döven Yılmaz Güney'e.
Ödülünü bu ikisine adayarak acaba şair, hangi mesajları vermek istiyor
Acaba şu mesajları mı:
- Kadınlar dövülmesin ama Yılmaz Güney ağamızın vurduğu yerde gül biter.
- Kadına şiddete karşıyım ama Yılmaz Güney'in kadına şiddetini bile severim.
- İstanbul Sözleşmesi yaşatır ama Yılmaz Güney'in kadına şiddeti de yaşatır.