Dünyanın en saygın dergisi kabul edilen The Economist'in Fetullah Gülen'in ardından yazdıklarına bakalım:

- Demokrasiye inanan biriydi.

- İfade özgürlüğünü savunuyordu.

- Aklı bilgide ve ahenkteydi.

- 15 Temmuz'la alakası yoktu.

- İktidarda gözü yoktu.

- Türkiye'nin Mesîh'i olabilirdi.

- Karanlığı değil ışığı getirdi.

- Alimdi, öğretmendi, aktivistti.

Öyle yağlayıp ballamışlar ki Fetullah'ı...

Yeğen Ebuseleme bile"Yok artık The Economist" diye çıldırır.

Beline bağladığı bombanın pimini çekip patlattı The Economist.

Bir çöpe, bir leşe, bir paçavraya dönüştü.

YAVAŞ İLE İMAMOĞLU ARASINDA

Yavaş ile İmamoğlu konusunda Özgür Özel'in tutumu şöyle:

- Tamam, Ekrem İmamoğlu çok kral biri.

- Ama bir de Mansur Yavaş gerçeği var.

Not alın: Ta seçime kadar Özgür Özel'in bu arada kalmışlığı sürüp gidecek.

ABD KURULU DÜZENİ

"Acaba Kıbrıslı Türklerin de haklı olduğu bir taraf var mıdır" demeden...

Kıbrıs'ta Rumlar'dan yanadır.

"Acaba Türkiye'nin tezlerine de şöyle bir baksak mı" demeden...

Ege'de Yunanistan'dan yanadır.

"Acaba Gazze'deki soykırıma minnacık bir itirazda bulunsak mı" demeden...

Ortadoğu'da İsrail'den yanadır.

"Acaba barışın bir an önce gelmesi için çaba sarf etsek mi" demeden...

Ukrayna Rusya olayında savaştan yanadır.

ÇOK YAŞA CUMHURİYET

101 yıl... Dile kolay.

Temeli öyle sağlam atılmış ki... Öyle doğru kurgulanmış ki... Öyle dayanıklı kılınmış ki... Yoluna devam ediyor ve devam edecek.

Yakın coğrafyamızda yaşanan krizleri, çöken rejimleri, istikrarsız ülkeleri gördükçe... Atatürk'ün attığı temelin sağlamlığını ve ileri görüşlülüğünü takdir etmemek imkânsız.

Çok yaşa Atatürk... Çok yaşa Cumhuriyet.