Kapkara bir cehalet: Cin çıkarma vakası

Aşırı dindar bir ailenin içine doğdum.Babam ilahiyat mezunu bir müftüydü.Din konusunda iyi bir öğretim gördüm.Vaazlar, sohbetler dinledim.Kitaplar karıştırdım.İşte çok net biçimde söylüyorum:"Cin çıkarma" diye bir şeyi...Ne gördüm ne okudum ne de işittim.Dinde, diyanette, fıkıhta, usulde, hadiste...Yok, hiçbir yerde yok cin çıkarma diye bir şey.Cin çıkaracağım diye bir kadını oklavayla döverek öldürmek...Kapkara bir cehaletten kaynaklanan vahşi bir cinayetten başka bir şey değildir.Diyanet İşleri Başkanlığı'na sesleniyorum:Lütfen bütün unsurlarınızla bu kapkara cehalete karşı büyük bir savaş başlatınız.AK PARTİ'YE ÇALIŞIYORLAR CHP'nin kanalına başörtülü bir tartışmacı mı çıktıHemen başlıyorlar sosyal medya üzerinden "İstemiyoruz, ne işi var bunun bizim ekranımızda" diye celallenmeye.Ali Babacan, "Tarikatları kapatmak çözüm değil" mi dediHemen başlıyorlar sosyal medya üzerinden "Sen zaten o tarafın adamısın, yürü git" diye sopalamaya.Kemal Kılıçdaroğlu, "Sokak çözüm değil" mi dediHemen başlıyorlar sosyal medya üzerinden "Sizin gibi pasif muhalefet olmaz, sokağa çıkın" diye tepkilere.Hepsi ama hepsi AK Parti'nin propaganda makinesi gibi çalışıyor.Ama işin acı tarafı bunun farkında bile değiller.ÇOK SONRA DUYDUM Kİ HAKKARİ'DE SÜRGÜNDE BÜLENT Ersoy'un Anıtkabir ziyaretinin artçı şokları devam ediyor.İddiaya göre...Kendisine şemsiye tutan subay, Hakkari'ye sürgüne yollanmış.Konuştuk, güldük, eğlendik, tartıştık, dalgaya vurduk, ciddiye aldık...Bitti, değil miYok, bitmedi.Bitmez bizde.Bizim milli özelliklerimizden biridir:Bir şeyi kararında bırakmamak, abartmak, mübalağa etmek...Burada da olan budur.Bu olayda benim en çok yandığım, en çok üzüldüğüm ve kederli biçimde en çok gülümsediğim husus şudur:Sürgüne yollanan subayımıza...Çocukları ya da torunları soracaklar:"Seni niye sürgüne yolladılar" O da şöyle cevap verecek:"Bülent Ersoy'a şemsiye tutmuştum da ondan."Fizan'a sürgüne gitmekten bile daha beteri, bu cevabı vermek zorunda kalmaktır.Hafazanallah! Hafazanallah! CEMAAT VE TARİKAT NEDEN DENETİMDEN KAÇIYOR ŞU anda ülkenin başında Tayyip Erdoğan var. Ülkeyi yöneten kadrolar belli. Ülkenin dindarlar açısından ortamı herkesin malumu...Yani tarikat ve cemaatlerin devlet denetiminden kaçmaya çalışmalarını gerektirecek tek bir sebep bile yok.Fakat buna rağmen...Tarikat ve cemaatler, kaçak köçek işlere devam ediyorlar.Sırf denetimden kaçmak için doğru dürüst yurt açmak yerine üç tane daire kiralayıp yurt gibi işletiyorlar.Bakınız: Elazığ'da Enes Kara'nın kaldığı yurt olmayan ama yurt gibi olan ev.Üstelik denetimden kaçan bu yapılar, hükümete dost gibi görünüyorlar.Madem böyle...Neden denetimden kaçıyorlar acabaErdoğan'a mı güvenmiyorlar Erdoğan'ın kadrolarına mı güvenmiyorlar