Kalçadan karalama

TÜRKİYE, sağlık turizminde dikkat çekici bir atılım içinde.

Üç temel nedeni var bunun:

BİR: Sağlık altyapısında Türkiye'nin kaydettiği ilerleme. İKİ: Türk doktorların mesleki başarıları. ÜÇ: Kur farkından kaynaklanan cazip fiyat.

Atılımdan rahatsız olan bir İngiliz gazeteci, Türkiye'yi karalayan bir habere imza atmış.

Türk sağlık görevlileri, İngiltere'deki otellerde düzenledikleri tanıtım organizasyonunda İngilizleri estetik ameliyatlara kaydolmaya zorluyorlarmış.

Zorlama mı Nasıl yani Nasıl zorluyorlarmış acaba Kafalarına silah mı dayıyorlarmış

İşin içinde bir de bizim 90'larda terk ettiğimiz gizli kamera olayı var.

Kalça aldırma ameliyatı olmak istediğini söyleyen kadın gazeteci, bir otel odasında Türk doktorla yaptığı görüşmeyi gizli kameraya kaydetmiş. Türk doktor, izin almadan bir anda kadının pantolonunu indirip kalçasını ellemiş.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

"İzin almadan" ve "bir anda" vurgularının üfürme olduğuna yemin ederim ama kanıtlayamam.

Ayrıca ne yani Kalça aldırma ameliyatı olmak için doktorla buluşan birinin bademciklerine mi bakılacak

İngiliz The Sun gazetesinde yer alan özel haberin fotoğrafı.

AKŞENER'İN KOLTUĞUNA ADAY OLAN ÜÇ İSME DAİR

- MÜSAVAT DERVİŞOĞLU: Emanetçi olur gibi geliyor bana. Sanıyorum formül şu: "Meral Abla dönene kadar Müsavat Abi." Ama yanılıyor da olabilirim. İnşallah yanılıyorumdur. Çünkü Müsavat Bey, İYİ Parti Genel Başkanlığı görevini yapabilecek kalibreye sahip.

- KORAY AYDIN: İlk önce dört kişiydiler: Meral Akşener, Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan. O dörtlüden biriydi Koray Aydın. İYİ Parti'deki macerası hep inişli çıkışlı oldu. Etkindi, edilgen hale geldi falan. Pek şansı yok gibi. Ama yine de belli olmaz bu işler.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

- TOLGA AKALIN: Tipi, görüntüsü çokça sempatik. Keşan Ülkü Ocakları'nda yetişmiş. Yani çekirdekten siyasetçi. Entelektüel donanımı var gibi. Hitabeti gayet iyi. Partisine bir perspektif çizebilir. Parti içinde ne kadar sevilip sayılıyor Tabii onu tam olarak bilemiyorum.

FETÖ'CÜLERİN BİTLERİ KANLANDI

CEHVERİ falan ne kadar FETÖ'cü varsa bitleri kanlanmış durumda.

Sosyal medyada "AK Parti'de bylock kullananlar ifşa oldu" diye fake görsellerle operasyon çekiyorlar resmen.

Ve en iyi bildikleri şeyi yapıyorlar: Yalan dolanla toplumu manipüle ediyorlar.

Şunlara birinin şunu hatırlatmasında fayda var:

Seçimlerden hangi sonuç çıkarsa çıksın bu ülkede size ekmek yok. Artık bunu kafanıza sokun.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

MEHMET UÇUM'UN CEVABI

GEÇEN gün şöyle yazdım:

"Mehmet Uçum'un kullandığı dilde sorun var. 'Bu yaklaşımınız not edildi. Bu görüşleriniz kaydedildi' falan diyen bir devlet dili kullanıyor. Üstelik bunu AK Parti'nin içine karşı yapıyor."

Mehmet Uçum'dan bir cevap geldi.

Şöyle diyor:

"Ahmet Bey. Size kıymet veririm. Önerinize de bir şey demem, ancak bunun bir ezberin etkisi olduğunu söylemek isterim. Toplumun hafızası, devletin arşivi vardır. Yaşanan olayları toplum hafızasına kaydeder, devlet arşivine not eder. Bu durum toplumsal ve siyasal bir gerçektir. Bunu herkes bilir ya da hisseder. Bu gerçeği ifade edince sorunlu olduğunu söyleyenler ya farkında değildir ya da sahtekardır. Benim yaptığım hakikatin ifadesinden başka bir şey değildir. Bundan sonra da yapabildiğim kadar hakikatin sözcüsü olmaya devam edeceğim."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Uçum'a şunları söylemek isterim:

Yaşanan olayların toplumun hafızasına kaydedildiği saptaması çok doğru bir saptamadır. Buna hiçbir itirazım olmaz. Ancak "Devletin arşivi vardır, devlet arşivine not eder" ifadesine itirazım var.

Devlet adına kim arşiv tutmaktadır Bu arşivin tutulmasındaki maksat nedir Bir kişi, bir görüş açıkladı diye devlet niye onu arşivine kaydetmektedir. Bunun fişlemeden farkı nedir