İmamoğlu'nun kaderi CHP'nin kaderi olmuş

CHP'nin iddianame karşısındaki tutumu kısaca şöyle özetlenebilir:

Baştan sona boş bir iddianame.

Baştan sona uydurma bir iddianame.

*

CHP yönetimi böyle söyleyince...

Kimler ikna oluyor

Tabii ki ikna olmaya zaten hazır ve nazır olan CHP'nin çelik çekirdek kitlesi.

*

Peki CHP'nin çelik çekirdek kitlesinin dışında kalanlar ne olacak

Onlar nasıl ikna edilecek

Onlara "baştan sona boş, baştan sona uydurma" dendiğinde ikna olmaları mümkün değil ki.

*

Çünkü onların iç sesleri, doğal olarak hep şöyle şeyler söyleyecektir:

*

"Yok artık. Baştan sona boş, baştan sona uydurma olamaz ki. Birkaç tanecik olsun dolu, birkaç tanecik olsun uydurma olmayan suçlama mutlaka vardır canım."

*

İç sesleri böyle şeyler söyleyecek olan geniş kitleleri CHP'nin ikna edebilmesi için...

Her şeyden önce iddianame dili ve edebiyatını biraz değiştirmesi gerekir.

*

Haberin Devamı

Mesela şöyle bir dil ve edebiyata geçiş yapabilirler:

*

"İddianame uydurma suçlamalarla dolu. Kanıt yok, belge yok. İddiaların çoğu zorlama. Ancak baştan sona boş, baştan sona uydurma da diyemeyiz. Tabii ki üzerinde durmaya değer bazı ciddi iddialar da var."

*

Peki CHP, bunu diyebilir mi

*

Cevap veriyorum: Hayır, diyemez.

*

Diyemez, çünkü bunu diyebilmesi için kaderini, Ekrem İmamoğlu'nun kişisel kaderine bağlamamış olması gerekir.

Oysa CHP ile İmamoğlu'nun kaderi, birbirine sımsıkı bağlanmış durumda.