Her şey çokkarıştıktansonrakim nerede duruyor
ERDOĞAN
ARACISIZÇÖZÜM
BÜTÜN tartışmaların ardından şöyle bir pozisyon almış oldu:
Hem Bahçeli'ye tam destek verdi, hem de teröre karşı ödünsüz bir çizgide durdu.
Çözüm için bulduğu yöntem ise şu:
Hiçbir aracı kabul etmeden, doğrudan Kürt vatandaşlarımıza seslenmek.
BAHÇELİ
GÜNAHBENDEN GİTTİ
DEM'lilerle el sıkıştı, Öcalan'a "örgütü dağıt" çağrısında bulundu.
Gündemi belirleyen bu çıkışlarının ardından "ben elimden gelenin fazlasını yaptım, artık günah benden gitti" havasına girmiş gözüküyor.
Artık kendisinden yeni bir ezber bozan çıkış beklenmiyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıÖZEL
ESENYURTHER ŞEYİ BOZDU
Hükümetle "çözümcü perspektif" konusunda hemfikirdi.
Ama Esenyurt olayı, bu perspektifi darmadağın etti.
Şu anda hükümete karşı sert bir pozisyona geçmiş durumda.
Ama aynı zamanda DEM'le aynı çizgiye sürüklendi.
Galiba bundan memnun değil.
DERVİŞOĞLU
KURSAKTA HEVES KALDI
Meral Akşener'den sonra bir türlü esaslı bir çıkış yapamamıştı.
Ta ki Bahçeli'nin Öcalan çağrısına kadar.
Bahçeli'nin çağrısından sonra "tamam" dedi, "şimdi esaslı çıkış yapabilirim".
Hemen eline aldığı ipi sallamaya başladı.
Gündeme gelmeyi de başardı.
Ancak birkaç günlük krallık oldu bu.
Öcalan konusu gündemden çıkınca yeniden eski pozisyonuna döndü.
Yani bir büyük heves, kursakta kalmış oldu.
YAVAŞ
MİLLİYETÇİ RÜZGÂR BEKLİYOR
Kendisini ancak memlekette esecek milliyetçi bir rüzgâr yarışta tutabilir.
Oysa şu anda CHP'de Esenyurt rüzgârı esiyor.
Bu rüzgâr, biraz da DEM'li bir rüzgâr.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBu rüzgâr, İmamoğlu'nu ön plana çıkaran bir rüzgâr.
Sonuç olarak...
CHP'deki geleceği çıkmaza girmiş görünüyor.
Milliyetçi rüzgâr esmezse parti içinde işi çok zor.
İMAMOĞLU
ADAYLIĞIMI İLAN EDİN
Esenyurt olayından sonra...
Bayrağını açtı, bileğini gösterdi.
Şimdi tek bir beklentisi var:
Cumhurbaşkanlığı adaylığının ilan edilmesi.
Bunu başarmak istiyor.
Esenyurt olayının kendisiyle ilgili olduğuna inanıyor ve buna herkesi inandırmaya çabalıyor.
ÖCALAN
YİNE HÜSRAN YİNE HÜSRAN
Gözler, bir kez daha kendisine çevrilmişti.
Bir kez daha "örgütün bitirilmesi" konusunda tarihsel bir rol oynaması beklentisi oluşmuştu.